Etiket arşivi: Yaşam

Kentin Yeni Yaşam Çizgisi: Kent Etiler

İSTANBUL’UN YÜKSELEN DEĞERİ: KENT ETİLER
Kent Etiler, sunduğu modern yaşamın yanı sıra zengin sosyal donatıları, devasa yeşil alanıyla da öne çıkıyor, Etiler gibi seçkin bir semtte kent yaşamını daha da zenginleştirecek yeni deneyimler sunmaya hazırlanıyor.

Projenin merkezinde yer alan park ve bahçe alanlarını çevreleyen az katlı konutlar; yenilikçi mimari stilleri, geniş cam yüzeyleri, teras bahçeleri ve villa yaşamını canlandıran tasarım konseptleriyle sakinlerini İstanbul’un kalbinde kentin karmaşasından çekip alıyor.

Alışveriş ve eğlence adreslerinin yanı sıra, farklı yeme içme alanlarıyla öne çıkan KENT Etiler Cadde, projenin kente açılan kapısı olarak vaziyet planında yerini alıyor. KENT Etiler’in yaratıcı, dinamik ve yenilikçi iç dünyasını temsil eden sosyal kulüpler, wellness klinikleri ve günümüz ihtiyaçlarına göre şekillenen ofis üniteleri ise şehre büyüleyici bir yaşam alanı kazandırıyor.

Şehre ve mahalleye değer katacak bir Kent Parkı ile çeşitli ticaret alanlarının ve sosyal donatıların buluştuğu bir meydan etrafında konumlanan Mesa Rezidans ise ayrıcalıklı hizmet yelpazesiyle öne çıkıyor. Bir evin çok ötesinde, size aynı zamanda alternatif bir “yaşam tarzı” sunan alanda, şehir hayatının dinamizmi kişiye özel hizmetlerle birleşiyor. Prestijli kulüplerde indirimli üyelik avantajları, kişisel ihtiyaçlarınıza anında yanıt vererek hayatınızı kolaylaştıran concierge hizmetleri, sanat ve kültürle iç içe bir yaşam sunan, özenle seçilmiş sanat eserlerinin ve süreli sergilerin yer aldığı ortak alanlar, Mesa Rezidans’ta sizi bekleyen ayrıcalıklardan sadece birkaçı.

ŞEHRİN YENİ PRESTİJ MERKEZİ
İstanbul’un en değerli lokasyonlarından Etiler’de yerini alan KENT Etiler, şehrin yeni yaşam alanı olmaya hazırlanıyor. Levent ve Maslak iş merkezlerine, İstanbul’un en seçkin alışveriş merkezlerine, Boğaz’a ve köprülere kolay erişim imkanı veren bu proje; şehrin tüm çekim noktalarının merkezinde yer alıyor. KENT Etiler, aynı zamanda İstanbul’un doğasına, denizine, ormanlarına ve rekreasyon alanlarına yakınlığıyla da şehrin dinamizmi ile konforunu bir arada yaşamak isteyenler için vazgeçilmez bir seçenek sunuyor.

YAŞAM İLE KESİŞEN HER ÇİZGİ BU KENT’TE
Bu özel projede; zengin deneyimlerin öne çıktığı, yaratıcılığınızı besleyecek, modern dünyanın tüm gereksinimlerine uygun bir yaşam tarzı sunuluyor. KENT Etiler’de, dilediğinizde sizi şehrin yoğunluğundan uzaklaştırarak her anınızı özel bir deneyime dönüştürecek tüm unsurlar bir arada. Şehir hayatının dinamizmi ile huzuru bir arada sunan KENT Etiler; kendini özel ve değerli hissetmek isteyenler için titizlikle tasarlandı. Etiler’in köklü kimliğinden ilham alan KENT ETİLER, gerçek bir topluluk ruhu ve seçkin bir mahalle kültürü etrafında şekillenirken, sizi ve sevdiklerinizi ayrıcalıklı bir yaşam tarzıyla buluşturuyor. KENT Etiler, farklı beğenilere ve ihtiyaçlara hitap edecek şekilde tasarlanmış birçok sosyal imkanı bir arada sunuyor. Bir tarafta şehrin en seçkin özel eğitim tesislerinden biri yükselirken, KENT Etiler Kulüp ise proje sakinlerinin aileleriyle bir araya gelip sosyalleşebileceği ve tazelenerek güne başlayabileceği sosyal donatıları, fitness alanları, açık ve kapalı yüzme havuzları ile KENT Etiler’e değer katıyor.

Öte yandan, profesyonellerin kent yaşamındaki her ihtiyacına cevap verecek ofis alanları ve KENT Etiler bünyesinde kurulacak Business Club, şehrin vazgeçilmez çözüm noktaları haline geliyor. KENT Etiler’in mahalleye açılan yüzü olan KENT Etiler Cadde ise zengin mutfak yelpazesine sahip restoranları, trendleri kapınıza kadar getiren moda ve tasarım mağazaları ve hareketli kültürel takvimiyle şehre damgasını vurmaya hazırlanıyor.

Kent Etiler’in ayrıcalıklı dünyasına davetlisiniz.

Bu bir reklamdır.

İyi Oluş ve Mizah

Çoğu kaynakta bireyin yaşam kalitesini pozitif yönde etkileyen iyilik hali önemli bir kavram olmuştur.Bireyin yaşam seyirinin yolunda sürmesi , belli değer ve bu değerlerin sürekliliği ve topluma verdiği katkı olarak tanımlanabilmektedir. Bunlarla beraber başkalarını edilen yardım , destek, çevrede ki insanların mutluluklarına katkıda bulunulması iyilik halimizi doğrudan etkilemektedir (Diener, 2010). Pozitif psikoloji de özünsenmesi gereken bir kavram olan iyi oluş, bu neden ile çokça karşımıza çıkmaktadır(Byron,2012).

İyilik halini ve pozitif bir yaşamı doğrudan etkileyecek , duygusal-psikolojik-sosyal fonksiyonların kullanılması öne çıkmaktadır(Keyes ve Diener , 2005).Bunlardan biri olan mizah yoluyla karşılaşılan problem ve stres için durumu değerlendirmede , komik olaylar hayal edebilmek,şaka ve espirilerde bulunabilecekleri ve bu durumun iyilik haliyle doğrudan bireyin mizah bağlamında, olumlu duygular yaşayabilmesi ve kötü yaşam olayları üzerinde daha olumlu bir başa çıkma yolu gerçekleştirebilmektedir(Yerlikaya, 2009).

Mizah aracılığı ile durumların çelişkili ve gülünç taraflarını görerek ,bireyin geleceğe yönelik olumlu ve pozitif bir bakış açısının gerçekleşmesi beklenir.Mizah yoluyla olumsuz durumlarla başa çıkmada bireye olumlu duygular yaşatması , olumlu duygular yaşayan kişilerin , gelecek ve şimdi ki anlarına daha iyimser bakabilmesini sağlayabilmektedir. Geleceğe iyimser bakış açısın da mizah ve iyimserlik seviyesi yüksek olan bireylerde karşılaşabileceği olumsuz yaşam olayların da daha fazla psikolojik sağlamlık gözlemlenmektedir(Kabou,2011)

Bu açıdan olumsuz yaşam olaylarına karşı mizahi açıdan yaklaşım yaşamdan daha fazla doyum ve gelecekle ilgili olumlu,iyimser beklentiler oluşturulmasını sağlayabilmektedir,mizahın(Seligman, 1991). Satıcı ve Deniz’in 2017’de üniversite öğrencileriyle yaptığı bir araştırmada mizah sürecinin psikolojik iyimserlik ve sağlamlık aracı olarak psikolojik iyilik durumunun dolaylı bir etkisin olduğunu tespit etmek için boostrapping ve 10.000 yeniden örnekleme gerçekleştirilmiştir. Verilere gore üniversitesi öğrencilerinin mizahı kullanarak, psikolojik iyilik halinin ve negatif sorunlarla başa çıkmada bir aracı rolü olduğu görülmektedir.

Kaygı

Kaygı, stresli durumlara karşı vücudun doğal bir tepkisi olup, çoğu zaman tehdit altında olduğumuzda devreye girer. Normal seviyelerde kaygı, hayatta kalmamızı sağlar ve zorluklarla başa çıkmamıza yardımcı olur. Ancak, kaygı yoğunlaştığında ve sürekli hale geldiğinde, bireyin günlük işlevselliğini ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Aşırı kaygı yaşayan kişiler, sürekli bir endişe, gerginlik, korku veya panik halinde olabilirler. Bu durum, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığı olumsuz yönde etkileyebilir ve sosyal ilişkilerden iş hayatına kadar geniş bir yelpazede sorunlara yol açabilir. Neyse ki, aşırı kaygı ile başa çıkmanın birçok etkili yöntemi bulunmaktadır. Bu yöntemler, kaygının yoğunluğunu azaltmaya ve kişinin duygusal dengesini yeniden sağlamaya yardımcı olabilir.

Kaygının Kaynağını Anlamak

Aşırı kaygı ile başa çıkmanın ilk adımı, kaygının kaynağını anlamaktır. Genellikle belirsizlikler, gelecekteki olaylar ya da geçmiş travmalar kaygıyı tetikleyebilir. Duygularınızın neye dayandığını fark ettiğinizde, bu duygularla başa çıkmak daha kolay hale gelir.

Nefes Egzersizleri ve Meditasyon

Nefes alıp verme teknikleri, kaygıyı azaltmanın en etkili yollarından biridir. Özellikle derin nefes alma egzersizleri, sinir sistemini yatıştırır ve bedenin rahatlamasını sağlar. Meditasyon ve mindfulness uygulamaları da zihni sakinleştirir ve kaygılı düşüncelerden uzaklaşmayı sağlar. Günde sadece 10-15 dakikalık bir meditasyon seansı bile stresi azaltabilir.

Düşünce Yapılarını Yeniden Çerçevelemek

Aşırı kaygıya neden olan birçok düşünce, genellikle abartılı veya gerçek dışı olabilir. Bu durumda, bilişsel çarpıtmaları fark etmek önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT) teknikleri, düşüncelerinizin daha gerçekçi ve dengeli olmasına yardımcı olur. Örneğin, “Her şey kötü olacak” gibi olumsuz düşüncelerinizi, “Her zaman işler yoluna girer” şeklinde yeniden çerçeveleyebilirsiniz.

Kendinize Karşı Nazik Olun

Kaygı hissettiğinizde, kendinizi eleştirmek yerine, bu duyguların normal olduğunu ve herkesin zaman zaman kaygı yaşadığını kabul edin. Kendinize karşı nazik olmak ve şefkat göstermek, kaygı ile başa çıkmada önemli bir adımdır. Kendinizi suçlamak yerine, bu duyguların geçici olduğunu hatırlatın.

Fiziksel Aktiviteyi Artırın

Egzersiz yapmak, bedenin doğal stresle mücadele yöntemlerinden biridir. Fiziksel aktivite, endorfin salgılayarak ruh halinizi iyileştirir ve kaygıyı azaltır. Düzenli egzersiz, hem beden sağlığınızı korur hem de zihinsel rahatlama sağlar. Günlük yürüyüş, yoga, yüzme gibi aktiviteler kaygıyı hafifletmede etkilidir.

Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Benimseyin

Uyku, beslenme ve genel yaşam tarzı kaygıyı etkileyen faktörlerdir. Yetersiz uyku kaygıyı artırabilir, bu yüzden her gece yeterince uyuduğunuzdan emin olun. Dengeli beslenmek ve kafein gibi kaygıyı artıran maddelerden kaçınmak da önemlidir. Düzenli öğünler, sağlıklı besinler ve yeterli sıvı alımı, zihinsel ve fiziksel dengeyi korumanıza yardımcı olur.

Gerçekçi Hedefler Belirleyin

Kaygı genellikle aşırı beklentilerden kaynaklanır. Kendinize ulaşılması zor hedefler koyduğunuzda, başarıya ulaşmak zorlaşabilir ve bu da kaygıyı artırabilir. Daha küçük, adım adım ilerleyen hedefler belirlemek, başarı duygusu yaratır ve kaygıyı hafifletir.

Duygularınızı Paylaşın

Kaygı yaşadığınızda, bu duyguları paylaşmak rahatlama sağlayabilir. Yakın arkadaşlarınızla, ailenizle veya bir terapistle konuşmak, duygularınızı dışa vurmanıza yardımcı olur. Bazen kaygı, yalnızca konuşmakla bile hafifleyebilir, çünkü başka bir bakış açısı size yeni yollar gösterebilir.

Profesyonel Yardım Alın

Eğer aşırı kaygı günlük yaşamınızı ciddi şekilde etkiliyorsa, bir uzmandan profesyonel destek almak en doğru adım olabilir. Psikoterapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), kaygı bozukluklarının tedavisinde oldukça etkilidir. Terapistler, kaygıyla başa çıkmanıza yardımcı olacak teknikler ve stratejiler sunabilirler.

Sonuç

Aşırı kaygı ile başa çıkmak bazen zor olabilir; ancak doğru stratejiler ve tekniklerle bu durum yönetilebilir. Nefes egzersizleri, düzenli egzersiz, bilişsel yeniden yapılandırma ve sosyal destek gibi yöntemler, kaygıyı hafifletmede oldukça etkilidir. Eğer kaygı yaşamınızı olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan destek almayı ihmal etmeyin. Unutmayın, kaygı kontrol altına alınabilir ve doğru yaklaşımlarla yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.

Longevity Nedir? Beslenme Şekli Nasıldır?

Longevity, basitçe “uzun ömür” anlamına gelir ve insanların hem daha uzun hem de sağlıklı yaşamalarını hedefleyen bir yaklaşımdır. Bu kavram, sadece yaşam süresini uzatmak değil, aynı zamanda yaşam kalitesini de artırmayı içerir. Longevity uzmanları, düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme ve stres yönetimi gibi faktörlere odaklanarak yaşlanmayı yavaşlatmayı amaçlar.

Longevity tıbbı, yaşlanmayı yavaşlatarak kronik hastalıkları önlemeyi ve daha uzun süre sağlıklı kalmayı hedefler. Bu yaklaşımla, kalp hastalıkları, diyabet, kanser ve Alzheimer gibi yaşlanma ile ilişkilendirilen hastalıkların görülme sıklığını azaltmak mümkündür. Ayrıca, iyi bir uyku düzeni ve sağlıklı bağırsak florası da longevity üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Düzenli uyku, vücudun kendini onarması için kritik öneme sahipken, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası bağışıklık sistemini destekler ve inflamasyonu azaltır, bu da yaşlanma sürecini yavaşlatır.

Longevity’nin temel unsurlarından biri doğru beslenmedir. Bilimsel araştırmalar, bazı besinlerin uzun yaşamı desteklediğini ortaya koymuştur. Longevity beslenmesi için önerilen bazı temel gıdalar;

  • Meyve ve Sebzeler: Yaban mersini, çilek, brokoli gibi antioksidanlar açısından zengin besinler, hücre hasarını önleyerek yaşlanmayı yavaşlatır.

  • Tam Tahıllar: Bulgur, yulaf gibi tam tahıllar sindirimi destekler ve bağırsak sağlığını korur.

  • Yağsız Proteinler: Balık, kümes hayvanları ve baklagiller kas sağlığını destekler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

  • Sağlıklı Yağlar: Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin olan balık, zeytinyağı ve avokado gibi gıdalar kalp sağlığını korur ve inflamasyonu azaltır.

Bu besinler, vücutta inflamasyonu azaltarak yaşlanmayı geciktirebilir ve genel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratabilir.

Beslenmenin yanı sıra, düzenli egzersiz, hormonal denge ve genetik faktörlerin de longevity üzerinde büyük etkisi vardır. Uzmanlar, kişiye özel egzersiz programları ve beslenme planları oluşturmanın yanı sıra, genetik testlerle bireylerin yaşlanma süreçlerine uygun stratejiler geliştirebilir. Ayrıca, hormon seviyelerini dengelemek de yaşlanmanın getirdiği olumsuz etkileri azaltabilir.

Sonuç olarak, longevity, uzun ve kaliteli bir yaşam sürmek için kapsamlı bir yaklaşım sunar. Doğru beslenme, düzenli uyku, egzersiz ve stres yönetimi gibi faktörlerle yaşam süresini uzatmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olabilir.

Yusuf HAZIRBABA