Etiket arşivi: Yapay Zeka

Beş şirketten üçü, yapay zekaya uyum için çalışanlarına yeni yetkinlikler kazandırmayı planlıyor

Tahminler yapay zekanın dünya çapında beş işten ikisini etkileyeceğini gösterirken, çalışanlarına yeni yetkinlikler kazandırmak, şirketlerin öncelikli gündemlerinden birine dönüştü. Yerli BT şirketi, bulut ve yapay zeka uzmanlığıyla geleceğin işgücünü yeni döneme hazırlamak için kolları sıvadı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan tahminler, dünya çapında 5 işten ikisinin yapay zekadan (YZ) etkileneceğini gösterdi. Öte yandan Microsoft verilerine göre 2 şirketten biri, yapay zeka adaptasyonundaki en büyük engelin yetkin işgücü eksikliği olduğunu söyledi. Yerli BT şirketi PEAKUP, küresel yetenek açığının kapatılması için öncü teknoloji şirketlerine önemli rol düştüğü bilinciyle, çalışan komitesi CADET aracılığıyla kolları sıvadı.

Konuya dair değerlendirmelerini paylaşan PEAKUP CSO’su KadirCan Toprakçı, “Microsoft’un raporuna göre 5 şirketten üçü yapay zekaya uyum için çalışanlarına yeni yetkinlikler kazandırmayı planlıyor. Londra, Dubai ve İstanbul ofislerinde 12 yılı aşkın süredir toplumu geleceğe teknolojiyle hazırlama vizyonuyla faaliyet gösteren PEAKUP olarak, İK literatüründe upskilling ve reskilling olarak anılan bu adımların kolektif bir çabaya dönüşmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda çalışanlarımızın gönüllü girişimleriyle kurulmuş CADET komitemiz aracılığıyla ve üst yönetim desteğiyle hem üniversitelerde hem de kurumsal şirketlerde yapay zeka ve bulut eğitimleri düzenleyerek yetenek açığını kapatmak, yeni teknolojilerin adaptasyon sürecini hızlandırmak için çalışıyoruz” dedi.

Üniversitelilere bulut ve yapay zekayı anlatıyor

Teknolojinin dönüştürücü gücünü genç beyinlerle buluşturma ve toplumu teknolojiyle geleceğe hazırlama vizyonuyla üniversite işbirlikleri gerçekleştirdiklerini belirten PEAKUP CADET Komite Başkanı Ebru Tuncay ise “Bu kapsamda 2023-2024 eğitim öğretim dönemi boyunca Arel Üniversitesi’nde Bulut Bilişim Teknolojileri dersi verdik. . PEAKUP yöneticilerinin eğitmen olarak katıldığı derste, 12 yıldır bulut teknolojilerinde edindiğimiz deneyimi ve Microsoft 365 çözümlerini üniversitelilere aktardık. Özyeğin Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü dördüncü sınıf öğrencileri, Dr. Zeynep Karapars’ın verdiği stüdyo derslerinde, PEAKUP olarak geliştirdiğimiz çalışan bağlılığı platformu Velocity için hem göze hitap eden hem de işlevselliği ön plana çıkaran arayüz tasarımlarına imza attı.

Diğer yandan Girişimcilik Kulübü aracılığıyla Yeditepe Üniversitesi öğrencilerini Microsoft 365 ve bulut teknolojileriyle tanıştırdık. Kültür Üniversitesi kariyer günlerinde öğrencilerin kariyerlerine güçlü bir başlangıç yapmalarına rehberlik ettik. PEAKUP çalışanlarının çabalarıyla kurulan CADET Komitesi olarak, gençlerin gelişim yolculuklarına rehberlik etmek ve onları geleceğin iş dünyasına hazırlamak önceliğimiz. Eğitim programlarımızla öğrencilerin teknolojiye olan ilgilerini artırırken onları sektörel becerilerle donatarak kariyer adımlarını güçlendiriyoruz. Yeni eğitim öğretim döneminde de faaliyetlerimizi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

Kurumsal şirketleri yapay zekayla tanıştırıyor

PEAKUP’ın geleceğin yetenek havuzlarını yapay zeka ve bulut teknolojilerine hazırlama çabalarının üniversitelerle sınırlı kalmadığını, 12 yıllık teknoloji uzmanlığının özel şirketlerle de paylaşıldığını vurgulayan PEAKUP CSO’su KadirCan Toprakçı, “Türkiye’deki partnerlerinden biri olduğumuz Microsoft gibi küresel teknoloji devleri, işgücünün yapay zeka ve bulut dönüşümüne hazırlanması için çeşitli taahhütlerle özel programlar yürütüyor. PEAKUP olarak biz de benzer bir yolu izliyor ve üniversitelerin yanı sıra, şirketlerin de bu dönüşüme hazırlanması için kuruluşlara özel yapay zeka eğitimleri ve atölye çalışmaları düzenliyoruz” dedi ve devam etti:

“Geçtiğimiz yaz gerçekleştirdiğimiz Dubai AI Summer School ile kuruluşların 2 hafta boyunca yapay zeka alanındaki son teknolojilerle birinci elden tanışmasını sağladık. Eğitimleri, kurumların ofislerinde veya PEAKUP ofisinde yapıyoruz. Mart ayında kurduğumuz Yapay Zeka Çözümleri Birimi ile şirketlerin ihtiyaçlarına özel eğitim programları tasarlıyoruz. Örneğin P.I. Works ile birlikte Microsoft Copilot ve Azure AI’a odaklanan üç günlük bir eğitim düzenledik. Hem teorik tarafın konuşulduğu hem de bu teori üzerine inşa edilen pratiklerin deneyimlendiği programla, P.I. Works’ün dijital dönüşüm ekiplerini son trendlere hazırladık.”

“Toplumun teknoloji rotasına inovasyonu yerleştirdik”

12 yıldır faaliyet gösteren, yerli bir BT ve teknoloji şirketi olarak, Microsoft çözümlerinde ve YZ teknolojilerinde uzmanlaşan ekipleriyle 1 milyondan fazla kullanıcıya ve bini aşkın kurumsal müşteriye temas ettiklerini vurgulayan PEAKUP CSO’su KadirCan Toprakçı, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Teknoloji öncülerinin misyonunun yalnızca müşterileriyle sınırlı olmadığına, bu şirketlerin toplumun geneline karşı sorumlu olduklarına inanıyoruz. Bu kapsamda hem Ar-Ge çalışmalarımızla hem etki odaklı faaliyetlerimizle ülkemizin geleceğine yatırım yapıyor, inovasyonu toplumun teknoloji rotası olarak belirliyoruz. Üniversite öğrencilerini yeni teknolojilere hazırlarken, şirketlerin de bu teknolojilerdeki bilgi birikimini derinleştiriyor; hem işgücü hem de işverenler arasında kaynaştırıcı vazifesi üstleniyoruz. Kalkınmayı genele yaymak, teknoloji uçurumlarını kapatmak için bu faaliyetlerimizi kesintisiz sürdürürken; bütünsel hizmet anlayışımızla kurumların altyapılarını güçlendirmeye, değişim yönetimi ve yapay zeka danışmanlığı hizmetlerimizle iş dünyasının dönüşüm yolculuğuna eşlik etmeye devam edeceğiz.”

Silikon Vadisi’nde Yapay Zekâ Destekli Silahların Ölüm Kararını Verme Yetkisi Gündemde! (İnsanlık İçin Tehdit mi, Fırsat mı?)

Silikon Vadisi, yapay zekâ destekli silahların etik ve güvenlik boyutları üzerine önemli tartışmalara sahne oluyor. Son günlerde otonom silahların insana karşı karar alabilme kapasitesi masaya yatırılıyor.

Silikon Vadisi’nde yapay zekâ destekli silahların, hedef alıp öldürme kararı alıp almayacağına dair önemli tartışmalar yaşandı. ABD’nin önde gelen teknoloji şirketlerinden Shield AI’nin kurucu ortağı Brandon Tseng, yapay zekâ algoritmalarının insanların hayatına son verme kararı veremeyeceğini savundu.

Otonom silahlar toplumun korkusu mu?

Tseng, bu tür silahların asla tamamen otonom olmayacağını belirtirken, kongrenin bu konudaki duyarlılığına dikkat çekti. Toplumun bu meseledeki endişelerini dile getirirken, yapay zekâ ile donatılmış silahların insani bir değere sahip olamayacağını da vurguladı. Öte yandan, Anduril kurucu ortağı Palmer Luckey, otonom silahların kullanımı konusunda farklı bir bakış açısı sundu. Luckey, silahların otonom olarak insanların hayatını sona erdirmesi gerektiği anlamına gelmediğini, yalnızca kötü niyetli kullanım endişesine dikkat çektiğini belirtti. 

ABD hükümeti de, henüz tamamen otonom silahlar satın almadığını, bu silahların uluslararası satışının ise belirsiz olduğunu vurguladı. Askeri yetkililer, otonom silahların kullanımı hakkında bağlayıcı kuralların getirilmesinin henüz erken olduğu görüşünde. Ukrayna’daki savaşın etkisiyle de otonom sistemlerin entegrasyonu konusundaki tartışmalar daha da derinleşmiş durumda. Ukrayna’nın dijital dönüşüm bakanı Mykhailo Fedorov, savaşta avantaj sağlamak amacıyla daha fazla otomasyona ihtiyaç duyulduğunu ifade etti. Ancak, bu süreçte insan kararının gerekliliği de vurgulanıyor.  

Teknoloji şirketleri, yapay zekâ ile donatılmış silah sistemlerinin geliştirilmesi konusunda adımlar atmaya devam ederken, bu silahların insan hayatını tehdit etmemesi gerektiği üzerinde duruluyor. Otonom silahların geleceği, etik ve güvenlik konularında devam eden bu tartışmalarla şekillenecek gibi görünüyor. Yapay zekânın insan hayatı üzerindeki etkileri, teknoloji dünyasında büyük bir tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Yapay zeka ne kadar dost, ne kadar düşman olacak?

Büyük dil modelleri (LLM’ler), dünyanın dört bir yanındaki yönetim kurulu odalarının yapay zekâ konuşmalarıyla çalkalanmasının nedeni olabilir ancak teknoloji yıllardır başka şekillerde iyi bir biçimde kullanılıyor. ESET, yapay zekâyı ilk olarak çeyrek asır önce makro virüslerin tespitini iyileştirmek amacıyla kullanmaya başladı. Günümüzde güvenlik ekipleri, üç ana etken sayesinde etkili yapay zekâ tabanlı araçlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor:

1) Yeni Yetenek eksikliği sert bir şekilde vurmaya devam ediyor: Son sayıma göre, Avrupa’da 348.000 ve Kuzey Amerika’da 522.000 olmak üzere dünya genelinde yaklaşık dört milyon siber güvenlik uzmanı açığı bulunuyor. Yapay zekâ 7 gün 24 saat çalışabilir ve güvenlik uzmanlarının gözden kaçırabileceği kalıpları tespit edebilir.

2) Tehdit aktörleri çevik, kararlı ve iyi kaynaklara sahip: Siber güvenlik ekipleri eleman bulmakta zorlanırken rakipleri de güçlenmeye devam ediyor. Bir tahmine göre, siber suç ekonomisi 2025 yılına kadar dünyaya yıllık 10,5 trilyon dolara mal olabilir. Tehdit aktörleri, saldırı başlatmak için ihtiyaç duydukları her şeyi hazır “hizmet olarak” teklifler ve araç setleri halinde bulabiliyorlar.

3) Riskler hiç bu kadar yüksek olmamıştı: Dijital yatırımlar yıllar içinde arttıkça sürdürülebilir büyümeyi ve rekabet avantajını desteklemek için BT sistemlerine olan güven de artmıştır. Ağ savunucuları, siber tehditleri önleyemez ya da hızla tespit edip kontrol altına alamazlarsa kurumlarının büyük mali ve itibar kaybına uğrayabileceğini biliyor. Günümüzde bir veri ihlalinin maliyeti ortalama 4,45 milyon dolar. Ancak hizmet kesintisi ve veri hırsızlığı içeren ciddi bir fidye yazılımı ihlali bunun çok daha fazlasına mal olabilir. Bir tahmine göre sadece finans kurumları 2018’den bu yana hizmet kesintisi nedeniyle 32 milyar dolar kaybetti.

Yapay zekâ güvenlik ekipleri tarafından gelecekte nasıl kullanılabilir?

Tehdit istihbaratı: LLM destekli GenAI asistanları, analistler için temel noktaları ve eyleme geçirilebilir çıkarımları sade bir İngilizce ile özetlemek için yoğun teknik raporları analiz ederek karmaşık olanı basitleştirebilir.

Yapay zekâ asistanları: BT sistemlerine yapay zekâ “yardımcı pilotları” yerleştirmek, kuruluşları saldırıya maruz bırakacak tehlikeli yanlış yapılandırmaları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir. Bu, bulut platformları gibi genel BT sistemleri için olduğu kadar güvenlik duvarları gibi karmaşık ayarların güncellenmesini gerektirebilecek güvenlik araçları için de işe yarayabilir.

SOC üretkenliğini güçlendirmek: Günümüzün Güvenlik Operasyon Merkezi (SOC) analistleri, gelen tehditleri hızla tespit etmek, yanıtlamak ve kontrol altına almak için büyük bir baskı altında. Saldırı yüzeyinin büyüklüğü ve uyarı üreten araçların sayısı çoğu zaman bunaltıcı olabiliyor. Bu, analistler zamanlarını yanlış pozitiflerle harcarken meşru tehditlerin radara yakalanmadığı anlamına gelir. Yapay zekâ, bu tür uyarıları bağlamsallaştırarak ve önceliklendirerek ve hatta muhtemelen küçük uyarıları çözerek yükü hafifletebilir.

Yeni tespitler: Tehdit aktörleri taktiklerini, tekniklerini ve prosedürlerini (TTP’ler) sürekli olarak geliştirmektedir. Ancak yapay zekâ araçları, risk göstergelerini (IoC’ler) kamuya açık bilgiler ve tehdit yayınlarıyla birleştirme yaparak en yeni tehditleri tarayabilir.

YZ siber saldırılarda nasıl kullanılıyor?

Sosyal mühendislik: GenAI’ın en belirgin kullanım alanlarından biri, tehdit aktörlerinin büyük ölçekte son derece ikna edici ve neredeyse gramatik olarak mükemmel kimlik avı kampanyaları oluşturmasına yardımcı olmak.

BEC ve diğer dolandırıcılıklar: GenAI teknolojisi bir kez daha, belirli bir kişi ya da kurumsal kişiliğin yazı stilini taklit etmek, kurbanı kandırarak para havalesi yaptırmak ya da hassas verileri teslim etmesini sağlamak için kullanılabilir. Deepfake ses ve video da aynı amaçla kullanılabilir.

Dezenformasyon: GenAI, etki operasyonları için içerik yaratma işinin ağır yükünü de ortadan kaldırabilir. Yakın tarihli bir rapor, Rusya’nın bu tür taktikleri halihazırda kullandığı konusunda uyarıda bulundu ki bu taktikler başarılı bulunursa geniş çapta tekrarlanabilir.

YZ‘nin Sınırları

İyi ya da kötü, yapay zekanın şu anda sınırlamaları var. Yüksek yanlış pozitif oranları verebilir ve yüksek kaliteli eğitim setleri olmadan etkisi sınırlı olabilir. Çıktıların doğruluğunu kontrol etmek ve modellerin kendilerini eğitmek için genellikle insan gözetimi de gerekli. Tüm bunlar, AI’ın ne saldırganlar ne de savunmacılar için sihirli bir değnek olmadığı gerçeğine işaret ediyor.

Google Gemini’ın bile Google’ı haksız bulduğu dava

Kurumsal bir yapay zeka platformu sunan “Gemini Data” isimli şirket, kendi yapay zeka hizmetini aynı isimle adlandırdığı için Google’a dava açtı.

Google, Aralık 2023’te Gemini model ailesini tanıttıktan sonra Şubat ayında, Bard olan üretken yapay zeka hizmetinin adını da Gemini olarak değiştirdi. Ancak Google, bu ismin halihazırda bir yapay zeka markası olarak kullanıldığına dair yeterli araştırma yapmadan bu değişimi yapmış gibi görünüyor.

Hafta içinde San Francisco federal mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde “Sofistike bir şirket olarak Google, tüm AI ürün serisini kamuya açık bir şekilde yeniden markalamadan önce şüphesiz bir ticari marka izni araştırması yaptı ve bu nedenle Gemini Data’nın ‘GEMINI’ markası üzerindeki tescilli ve münhasır haklarının kesin olarak farkındaydı” deniyor ve şöyle devam ediliyor: “Yine de Google, Gemini Data’nın münhasır haklarının üzerine tereddüt etmeden buldozer gibi gitme kararını verdi.

Gemini bile Google’ı haksız buldu

ABD Patent ve Marka Ofisi (USPTO), isim çakışmasının tüketicilerin kafasını karıştırma ihtimalinin düşük olduğu durumlarda farklı işletme türleri için benzer isimlere izin veriyor. Ancak, aynı endüstri sektöründe isim tekrarına genellikle izin verilmiyor.

Üstelik işin komik yanı, Google’ın yapay zeka servisi Gemini’ye bu konu sorulduğunda, Gemini Data şirketinin haklı olduğu yorumunu yapıyor. Besle kargayı oysun gözünü dedikleri tam olarak bu olsa gerek…

Instagram’ın yapay zeka etiketleri yine değişiyor

Meta, Instagram, Facebook ve Threads’te üretken yapay zeka kullanılarak düzenlenmiş veya manipüle edilmiş içerikleri etiketleme şeklini bir kez daha değiştiriyor.

Meta, “AI Bilgisi” etiketinin doğrudan kullanıcının adının altında değil, bundan böyle AI ile düzenlenmiş resim ve videoların sağ üst köşesindeki bir menüde görüneceğini duyurdu. Böylece yapay zeka içeriklerinin normalleştirilmesi dönemi de başlamış oluyor. Zira artık bir görselde yapay zeka parmağı olup olmadığını bir bakışta görmek mümkün olmayacak.

Gerçek görüntüleri mi etiketlesek?

Şirket, değişikliklerin platformlardaki görüntü ve videolarda “kullanılan yapay zekanın kapsamını daha iyi yansıtmak” için yapıldığını söylüyor.

Ancak aslında gerçekte olan şey, artık tamamen yapay zeka içerikleriyle dolan sosyal medya servislerinde, yapay zeka içeriklerini “normalleştirdiğimiz” dönemin başlıyor oluşu… Bundan sonra gerçek bir fotoğraf kamerasıyla çekilmiş gerçek bir fotoğraf yayınladığımızda üzerine “gerçek görüntüdür” yazmamız daha pratik olacak gibi görünüyor.

Senaryosunu yapay zeka yazdı, sineması yazılımcılar üretiyor

Mersin’de faaliyet gösteren bir sinema şirketi, gelişen teknolojiyle birlikte sinema kesiminde farklı bir sinema için kolları sıvadı. Sinemanın senaryosunu yapay zeka uygulaması ChatGPT’ye yazdıran grup, kimi düzenlemelerin akabinde sinemanın taslağını oluşturdu.

ChatGPT’ye yönetilen “Dünya bir felaketin eşiğinde olsa hangi Türk kahramanlara muhtaçlığımız olur?” sorusu üzerine ‘Mete Han, Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Yasal Sultan Süleyman ve Mustafa Kemal Atatürk’ karşılığını alan takım, dünya tarihinin berbatları listelendiğinde ise ‘Adolf Hitler, Joseph Stalin, Idi Amin, Saddam Hüseyin, Pol Pot, II. Ramses ve Nemrut’ isimleriyle karşılaştı. Bunun üzerine dünyayı ele geçirmeye çalışan makûs yapay zeka ‘Dark Mind’ ile insanlık tarihini kurtaracak düzgün yapay zeka ‘Bilge’ ortasında geçen olayların işlendiği sinemanın oluşturulmasına başlandı. Farklı yapay zeka programları kullanılarak ses modelleme, efekt ve görüntü üretiminin sanal ortamda hazırlandığı 3071 isimli sinemanın, 6 ay sonra izleyici ile buluşturulması hedefleniyor.

“Filmin tamamını yapay zeka araçları kullanarak üreteceğiz”

Filmin proje direktörlerinden Onur Kaygın, 3071’in yapay zekayla üretilen birinci uzun metraj sinema sineması olduğunu söyledi.

Filmin tamamını yapay zeka araçları kullanarak üreteceklerini söz eden Kaygın, “Set, oyuncu, ekipman olmayacak. Olağanda hayata geçirilmesi imkansız bir fikrimiz var. ‘Türk kahramanları yine tarih sahnesine’ diyoruz. Atatürk, Metehan, Alparslan, Fatih Sultan Mehmet ve Yasal Sultan Süleyman’ı bir ortada göreceğiz. Dünya makus yapay zeka Dark Mind ve uygun yapay zeka Bilge ortasındaki savaşın eşiğine gelmiştir. Berbat yapay zeka Dark Mind, dünya tarihinin en makûs isimlerinden danışmanlık alarak dünya tarihini silmek ve dünyanın büyük kentlerini yok etmek üzere yola koyulur. Ve İstanbul’da karşısına bir mani çıkar; Bilge yapay zekası. Dark Mind dünya tarihinin kötülerinden Adolf Hitler, Stalin üzere isimlerden danışmanlık alırken, Türk yapay zekamız Bilge, Metehan, Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Yasal Sultan Süleyman ve Mustafa Kemal Atatürk’ten danışmanlık alır. Sinemamızın ana öyküsü bu” dedi.

“Filmimizin senaryosunu yapay zeka yazdı”

Filmi oluştururken birçok yapay zeka modelini bir ortada kullandıklarını lisana getiren Kaygın, “Filmimizin senaryosunu yapay zeka yazdı. Daha sonra ondan bunu senaryolaştırmasını istedik. Biz fikrimizi yapay zekaya verdik, onu sinema lisanına uygun bir halde çekim senaryosuna ve sinema senaryosuna dönüştürmesini istedik. Yapay zekanın yazdığı senaryoyu diğer bir yapay zekaya tanım eden de yeniden bu araçlar oldu. Birçok uygulama günümüzde yapay zeka entegrasyonlarını faal etmeye başladı. Ve biz bunların hepsini bir ortada kullanarak bir sinema üretiyoruz” diye konuştu.

“Buna bir start-up projesi diyebiliriz”

Filmin 20 yıllık bir hayalin sonucu olduğunu lisana getiren Kaygın, şöyle devam etti:

“Normalde hayata geçirilmesi mümkün olmayan bir fikrin; Atatürk, Metehan, Alparslan üzere farklı periyotlarda yaşamış değerli Türk kahramanlarımızın birlikte strateji konuşabilmesi bir hayaldi bizim için. Ancak günümüz teknolojisi buna artık imkan tanıyor. Biz olağanda hayata geçirilemeyecek bir fikri, hayata yapay zeka araçlarıyla geçirerek istihdam sağlıyoruz. Buna bir start-up projesi diyebiliriz. Yeni bir çağ açılıyor. Örnek ve öncü olmak ülkemizi dünya sahnesine temsil etmek istiyoruz. Zira biliyoruz ki açtığımız bu yoldan ülkemizin reklam dalı, sineması, teknolojisi ve gençleri yürüyecek. Projemizin dünyada birinci olması teknoloji, bilim ve yapay zeka çağına ülkemizden giden birinci güzel geldin bildirisi olsun.”