Etiket arşivi: Piyasa

Financial Times: 2025’e Doğru Doların Seyri Nasıl Olacak?

ABD doları,Ocak 2024 – Temmuz 2024 tarihleri arasındaki süren istikrarlı yükselişin ardından son dönemde kazançlarını geri vermeye başladı. Temmuz sonuna kadar geçen bir yıllık süreçte, dolar endeksi %5 değer kazanmıştı. Ancak Eylül ayında Fed’in yarım puanlık faiz indirimiyle teyit edilen daha düşük faiz oranı beklentileri nedeniyle dolar zayıfladı.

Bu durum, doların gelecekteki görünümünü nispeten daha az çekici hale getirdi. Ancak geçtiğimiz hafta ABD’de güçlü istihdam artışına dair yeni kanıtların ortaya çıkmasıyla, bu beklentilerin doların düşüş eğilimini sürdürmesi için yeterli olmayabileceği düşünülüyor.

Piyasaların, kamuya açık bilgileri fiyatlaması beklenmektedir. Dolayısıyla doların mevcut değeri, Kasım ve 2025 sonu arasında Fed’in gösterge faiz oranında %1,5’lik bir indirim beklentisini zaten yansıtmaktadır. Daha fazla faiz indirimi, ek ekonomik yavaşlamayı gerektirecektir ki, son güçlü ABD istihdam verileri sonrasında bu olasılık biraz daha uzak görünmektedir. On yıllık Hazine tahvil getirileri bu durumdan etkilenerek kritik %4 seviyesini aşmıştır.

Doları desteklemesi muhtemel daha geniş faktörler de bulunmaktadır. Döviz kuru trendlerinin büyük ölçüde sınır ötesi ticaret ve sermaye akışlarının yanı sıra bu akışları etkileyen mali ve parasal politikalara bağlı olduğu unutulmamalıdır. Basitçe ifade etmek gerekirse, doların zayıflaması için ABD’ye net sermaye girişlerinin (yani dolar talebinin) ticaretle ilgili net dolar satışlarından daha az olması gerekmektedir.

ABD Hisse senedi piyasası aşırı değerli mi?

Geçtiğimiz on yılın büyük bölümünde, dolar ABD kamu ve özel hisse senetleri ile tahvillerine sürekli bir sermaye akışıyla desteklenmiştir. Ayrıca doğrudan yatırım için ABD’ye gelen yabancı fonlar da bu duruma katkıda bulunmuştur. Dolar cinsinden varlıkların çekiciliği, güçlü büyüme, nispeten cazip tahvil getirileri ve yenilikçi teknoloji sektörünün hisse senedi piyasası performansını daha da ileriye taşıyabileceği beklentisiyle artmıştır.

Bugün, ABD varlıklarının fazla değerlenmiş olabileceği ve hem onları hem de doları savunmasız bıraktığı ileri sürülebilir. Örneğin, S&P 500 endeksinin 12 aylık ileriye dönük fiyat/kazanç oranı 24 seviyesine yükselmiştir. Bu değer, FactSet’e göre 10 yıllık ortalaması olan 18’in ve diğer büyük piyasaların oldukça üzerindedir.

Grafik: Yıllara göre ABD’deki Forward P/E

Yurt dışındaki cazip piyasa değerlemeleri, dolardan kalıcı bir uzaklaşmayı teşvik etmek için gereklidir ancak yeterli değildir. Tarih boyunca görülmüştür ki, ABD ekonomisi ve piyasaları iyi durumdayken, denizaşırı makro koşullar ivme kazanıyorsa ve nispeten daha cazip değerlemelere sahipse, uzun süreli dolar zayıflığı daha olasıdır. Bu kombinasyon, ABD dışındaki yatırımcıları sermayelerini geri çekmeye ikna edebileceği gibi Amerikalı yatırımcıları da yabancı varlık tahsisatlarını artırmaya teşvik edebilir.

Bu tür olumlu işaretler, son günlerde Çin’de açıklanan teşvik paketi ve daha fazlasının geleceği vaadiyle ortaya çıktı. Bu gelişmelerle birlikte, yatırımcılar Çin hisse senetleri ve renminbi satın alarak para birimini dolara karşı yaklaşık 16 ayın en yüksek seviyesine taşıdı. Şimdi asıl soru, hükümetin son çabalarının tüketici güveni ve harcamalarını anlamlı ve sürdürülebilir bir şekilde artırmaya yetip yetmeyeceğidir.

Dolar düşüşü bekleyenler için bu durum önem taşımaktadır. Çin ve Avrupa gibi ABD dışındaki bölgelerde sürdürülebilir bir büyüme olmaksızın, Fed’in gevşeme politikasıyla desteklense bile ABD’de “yumuşak iniş” daha fazla sermayenin dolar bazlı varlıklara yönelmesine yol açabilir. Bu durum, “kötü bir mahalledeki en iyi ev” sendromu olarak adlandırılmaktadır.

Yeni yıla girerken doların gücünde bir canlanma potansiyeli de bulunmaktadır ve bu farklı kanallar aracılığıyla gerçekleşebilir. Eğer Fed’in gevşemesi ve tüketici direnci ABD büyümesinin diğer ekonomileri geride bırakmasına olanak tanırsa, daha fazla sermaye dolar varlıklarına yönelebilir.

Daha sorunlu bir senaryo ise, Kasım ayındaki ABD seçimlerinin daha geniş ve agresif bir ticaret savaşına yol açmasıdır. Bu durum, küresel büyüme beklentilerini düşürürken içerde enflasyonu canlandırarak Fed’in gevşeme döngüsünü yavaşlatmasına neden olabilir.

Son olarak, dünya bir resesyon krizine girerse dolar da güçlenebilir veya en azından değerini koruyabilir. Böyle bir ortamda, ABD sabit getirili menkul kıymetlerinin likiditesi ve güvenliği tercih edilmekte, ilgili sermaye akışları doların güçlenmesine yardımcı olmaktadır.

2025’e yaklaşırken dolar için en kötü senaryo, küresel ekonomi için en iyi senaryo olabilir. Ancak şu an için, dolar düşüşü bekleyenlerin veya küresel iyimserlerin ödüllendirileceği kesin değildir.

Financial Times

DeCarley Trading Ezber Bozdu: Altın Fiyatları Bu Seviyelere Düşebilir!

Altın fiyatları bu yıl rekor üstüne rekor kırdı. Bir piyasa stratejistine göre, altın piyasasının yakın vadede daha da yükselmesi mümkün. Ancak değerli metalin alıcısı tükeniyor. Bu da aşağı yönlü risklerin arttığı anlamına geliyor.

Piyasada eninde sonunda alıcı kalmayacak!”

Aracı kurum DeCarley Trading’in kurucu ortağı Carley Garner, bir süredir altında yükseliş eğilimi içinde. Ancak fiyatların 2.600 doların üzerine çıkmasıyla birlikte, ticaretin diğer tarafına bakmanın zamanının geldiğini de belirtiyor. Garner, “Altının bazı önemli direnç seviyelerine karşı geldiğini görüyorum. Bu fiyatlarda yükselişte olmayı haklı çıkarmak zor,” diyor.

Bu yorumlar, altın 2.650 doların üzerinde konsolide olurken geldi. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere altın fiyatları bu yıl benzersiz bir yükseliş yaşadı. Piyasalar Fed’in yeni gevşeme döngüsüne hazırlanırken son haftalarda art arda rekor seviyelere ulaştı. Garner, düşük faiz oranları, ekonomik belirsizlik ve jeopolitik kargaşa değerli metal için sağlam bir destek sağlarken, bu temel faktörlerin ne kadarının mevcut piyasa hareketinde zaten fiyatlandırıldığını sorguladığını belirtiyor. Buradan hareketle Garner, şu yorumu yapıyor:

Temeller ne kadar yükselişte olursa olsun, eğer herkes zaten long pozisyondaysa, piyasada eninde sonunda alıcı kalmayacaktır. Bence piyasanın yeni bir anlatı ararken sıfırlanmaya ihtiyacı var.

Aşırı alım durumu ve altın fiyatları üzerindeki etkisi

Garner, altının aşırı alım momentumuna ek olarak bir diğer riske de dikkat çekiyor. Bunun da hisse senedi piyasalarını düşürecek beklenmedik bir ekonomik zayıflık olduğunu söylüyor. S&P 500 Endeksi’nin tehlikeli bir rekor bölgesinde işlem gördüğünü ve piyasaları ürkütmek için fazla bir şey gerekmeyeceğini, bunun da altını aşağı çekebilecek bir likidite tuzağı yaratacağını belirtiyor. Bu doğrultuda Garner, gelişmelerin altın fiyatları üzerindeki etkisini şu şekilde değerlendiriyor:

Fon yöneticileri tarihte sahip oldukları en büyük yükseliş pozisyonlarından birinde oturuyor. Büyük kurumsal oyuncular devasa long pozisyonlar tutuyor. Aynı zamanda, yatırımcılar fark ettiklerinden daha fazla kaldıraçlı durumdalar. Ne kadar risk aldıklarını kavrayamadılar çünkü bir düzeltmeye katlanmak zorunda kalmadılar. Bu da piyasada altına zarar verebilecek likidite sorunları yaratacak.

Altın için oyun planı

Garner, mevcut seviyelerde altını açığa satmanın son derece aykırı bir oyun olduğunu söylüyor. Ayrıca, riskleri sınırlamak için bir opsiyon spread’i ile aşağı yönlü oynamayı tercih ettiğini belirtiyor. Ticaret önerisini 17 Eylül’de, fiyatlar 2.600 doların hemen altında işlem görürken yaptığını kaydediyor. Garner, Şubat 2.900 dolarlık call opsiyonunu ve Şubat 2.400 dolarlık put opsiyonunu sattı. Ayrıca, kredileri Şubat 2.500 dolarlık put opsiyonu satın almak için kullandı.

Garner, altın fiyatlarının 2.900 doların üzerine çıkması halinde bu işlemin sınırsız risk taşıdığını da sözlerine ekliyor. İşlemin sona ermesi halinde maksimum kâr yaklaşık 10.000 dolar olacak. Bununla birlikte, bu opsiyonla aktif olarak işlem yapmayı planladığını söylüyor. Ayrıca, yaklaşık 2.000 ila 4.000 dolar arasında kar hedeflediğini de belirtiyor. Garner orijinal ticaret tavsiyesinde şunları söylüyor:

Piyasaya nefes alması için bolca yer vermek zorunludur. Sınırlı risk tercih ediyorsanız, Şubat 2.300 dolarlık putlar yaklaşık 800 dolara satın alınabilir. Altın düzeltme yaparsa, bu kötü bir pozisyon olmayabilir. Normal bir geri çekilme fiyatların 2.300 ya da 2.150 dolara düşmesine neden olabilir. Oynamanın bir başka yolu da mikro ya da mini vadeli işlemleri ‘nibble’ tarzında satmak olabilir.

Altın fiyatları kolayca bu seviyelere düşebilir!

Garner’a göre, düzeltmeye başlaması halinde altın fiyatları kolayca 2.300 dolara kadar gerileyebilir. Ayrıca altının, fiyatların 2.150 doların üzerine çıktığı Mart ayına kadar uzanan orijinal kırılma seviyesini yeniden test etmesinin de duyulmamış bir şey olmadığını sözlerine ekliyor. Garner, Ekim ayında fiyatların düşmesini bekliyor. Kasım ayında ABD başkanlık seçimleri nedeniyle çok fazla belirsizlik ve dalgalanma olacağını öngörüyor. Genel olarak yatırımcıların seçim öncesinde risklerini ve maruziyetlerini azaltmaya başlamalarını tavsiye ediyor.

Coinbase analistlerinden kripto yorumu: Zorlu günler bitti

Coinbase analistleri, ABD Fed’in faiz kararı ve jeopolitik gerilimler eşliğinde volatilite kazanan kripto piyasasının sakinleştiğini belirtti.

Bilindiği üzere, İran ve İsrail arasındaki gerginliğin artmasıyla kripto piyasasında çöküş meydana geldi. Küresel piyasaların sarsıldığı jeopolitik olaylarda, büyük likidasyonlar ortaya çıktı. Söz konusu gerginlik, kripto piyasasından 700 milyon doların üzerinde vadeli pozisyonları tasfiye etti.

Gündemdeki son gelişmeleri ve genel gidişatı yorumlayan Coinbase analistleri, başta Bitcoin olmak üzere kripto piyasasının rahat bir döneme geçtiğini dile getirdi.

Kripto piyasasında sakinlik dönemi

Coinbase analistleri, gün içinde yayınladıkları yatırımcı notunda önemli açıklamalarda bulundu. Kripto piyasasının toparlanma eğiliminde olduğunu belirten David Duong ve David Han, şunları kaydetti;

“Yatırımcılar çok sayıda makro katalizörü geride bırakırken, kripto piyasasının şu anda dengeye kavuştuğuna inanıyoruz.”

Ağustos ayında Japonya merkez bankasının küresel piyasaları sallamasıyla rekor miktarda tasfiyeler meydana geldi. ABD Fed’in faizleri indirmesiyle piyasaların canlandığı görüldü. Faiz gündemiyle kripto piyasasının istikrar kazandığına yönelik söylemler, Orta Doğu’da patlak veren gerilim ile sona erdi.

Gündemdeki gelişmeleri yorumlayan analistler, kripto piyasasında suların durulduğunu dile getirdi. Raporda şunlardan bahsedildi;

“Salı günkü satış dalgasının ardından piyasadaki kaldıraç oranının azalması, yıllık BTC ve ETH vadeli işlem fonlama oranlarının iki aylık zirve olan yüzde 10-11’den yüzde 5-7’ye düşmesine yol açtı. Söz konusu veri, piyasa koşullarının istikrar kazanmasına katkıda bulundu.”

Kripto piyasasının gelecek dönemde hareketleneceğini belirten analistler, şunları kaydetti;

“Her iki siyasi parti de kripto paralara yönelik destekleyici söylemlerde bulundu ve bu durum, Beyaz Saray’ı kimin kazanacağından bağımsız olarak gelecek yıl daha elverişli bir düzenleyici ortamın ortaya çıkabileceğini gösteriyor”

Ünlü Analist: Altcoinler, Büyük Bir Ralliye Hazır! Bu 6 Aya Dikkat

Kripto para dünyasında yakından takip edilen analistlerden biri olan Miles Deustcher, son videosunda altcoinler için önemli faktörleri değerlendirdi. Özellikle yılın son çeyreğine (Q4) girerken dikkat edilmesi gereken konulara değinen Deustcher, kripto dünyasında sezonluk döngüler ve makroekonomik şartların etkisiyle önümüzdeki aylarda piyasanın umut verici bir tablo çizdiğini vurguladı. Analist, birikim (accumulation) aşamasından çıkıldığını ve genişleme (expansion) aşamasına girildiğini belirterek, bu sürecin genellikle fiyat artışları ve piyasa büyümesiyle karakterize edildiğine dikkat çekti.

Altcoinler için fiyat dalgalanmalarına dikkat

Deustcher, piyasadaki kısa vadeli dalgalanmalara karşı yatırımcıları uyarırken, bu tür volatilite dönemlerinin daha zayıf yatırımcıları piyasadan uzaklaştırabileceğini söyledi. Ancak uzun vadede, özellikle önümüzdeki altı aylık süreçte kripto varlıkları biriktiren yatırımcılar için hala fırsatların olduğunu vurguladı. Kısacası, kripto varlıkları biriktirmek için geç kalınmadığına inanan analist, yatırımcılara sabırlı olmalarını önerdi. Peki, yatırımcılar hangi altcoinler odaklanmalı?

Miles Deustcher’in özellikle dikkat çektiği altcoin kategorilerinden biri memecoin’ler oldu. Sundog ve Tron tabanlı memecoin’lerin piyasadaki diğer kripto paralara kıyasla daha güçlü performans sergilediğini belirten Deustcher, bu coin’lerin fiyat hareketlerinin oldukça sağlam olduğunu söyledi. Memecoin’lerin gösterdiği bu “göreceli güç,” bu varlıkların gelecekte potansiyel kazançlar sağlayabileceğinin bir işareti olarak değerlendiriliyor. Piyasadaki talebin güçlü olması, yatırımcıların memecoin’leri ciddiye almaları gerektiğine dair önemli bir sinyal olarak yorumlanıyor.

Yapay zeka ve L1 odaklı projeler dikkat çekiyor

Yapay zeka (AI) odaklı projeler, Miles Deustcher’in yakından izlediği bir diğer kategori olarak öne çıkıyor. Özellikle WMT (World Mobile Token) gibi yapay zeka projelerinin iyileşme sinyalleri verdiğini belirten Deustcher, bu projelerin gelecek vaat ettiğini vurguladı. WMT’nin 0.20 dolar seviyesinde bir çıkış noktasına yakın olduğunu ve piyasanın toparlanmaya devam etmesi halinde bu seviyenin üzerinde önemli bir artış görebileceğini ifade etti. Yapay zeka projelerinin, blockchain teknolojisi ile birleşerek yeni fırsatlar sunduğunu düşünen analist, bu tür projelerin kripto dünyasında giderek daha fazla ilgi gördüğünü belirtti.

Layer 1 (L1) blockchain projeleri de Deustcher’in radarındaki önemli projeler arasında yer alıyor. Bu projeler, blockchain altyapısını sağlayan ve yeni projelere ev sahipliği yapan temel katmanlardır. Deustcher, özellikle Fantom, NEO ve SUI projelerine dikkat çekti. Fantom’un büyüme potansiyeline sahip olduğunu belirten analist, NEO’yu ise yapay zeka ile ilgili yatırımlar için güçlü bir seçenek olarak gördüğünü söyledi. NEO’nun, Render gibi diğer yapay zeka odaklı projelere kıyasla daha fazla potansiyele sahip olduğunu belirtti.

SUI ise özellikle yeni projelerin geliştirilmesi ve merkeziyetsiz uygulamaların (dApps) yaygınlaşması açısından önemli fırsatlar sunan bir proje olarak değerlendiriliyor. Layer 1 projelerinin, kripto dünyasında büyük bir ilgi gördüğünü ve bu projelerin piyasa büyümesi için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Deustcher, yatırımcıların bu alana dikkat etmesi gerektiğini belirtti.

RWA protokolleri: Pendle ve OM

Gerçek dünya varlıkları (RWA) blockchainine getiren protokoller de Miles Deustcher’in yatırımcılar için önerdiği alanlar arasında yer alıyor. Bu protokoller, fiziksel varlıkların dijitalleştirilerek blockchain ortamında işlem görmesine olanak tanıyor. Deustcher, özellikle Pendle ve OM protokollerine dikkat çekti. Bu projelerin, reel dünyadaki varlıkları kripto dünyasına entegre etme misyonuyla büyük fırsatlar sunduğunu belirtti. Özellikle bu sektördeki büyümenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan analist, yatırımcıların bu projeleri yakından takip etmesi gerektiğini söyledi.

Negatif seyreden küresel piyasalar ABD’nin tarım dışı istihdam verisine odaklandı

Dünya genelinde ekonomilere ilişkin sinyallerin yoğunlaşması fiyatlamaları zorlaştırıyor.

ABD Merkez Bankasının (Fed) çarşamba günü eylül ayından itibaren faiz indirimlerine yeşil ışık yakmasına karşın dün açıklanan veriler resesyon endişelerinin varlık fiyatları üzerinde etkili olmasına neden oldu.

Ülkede açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda 46,8 ile 8 ayın en düşük seviyesine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kaldı.

ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 27 Temmuz ile biten haftada 249 binle yaklaşık bir yılın en yüksek seviyesine çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Fed’in takip ettiği enflasyon göstergelerinden biri olan birim emek maliyeti, ikinci çeyrekte yüzde 0,9 artarak beklentilerin altında gerçekleşti. Ayrıca ABD’de inşaat harcamaları haziranda artış beklentisinin aksine yüzde 0,3’lük azalış kaydetti.

Bugün açıklanacak istihdam raporundan alınacak sinyallerin önemi söz konusu verilerin ardından daha da artarken, özellikle tarım dışı istihdam verisi yakından takip ediliyor.

Analistler, tarım dışı istihdamın temmuzda 175 bin kişi arttığı beklentisinin öne çıktığının belirterek, verinin açıklanmasının piyasalarda oynaklığı artırmasının beklendiğini ifade etti.

Söz konusu gelişmeler para piyasalarındaki fiyatlamaları da önemli oranda etkilerken, Fed’in hamlelerinin büyüklüğüne ilişkin soru işaretleri ortaya çıktı.

Buna göre, Fed’in yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puanlık faiz indirimi yapmasına kesin gözüyle bakılırken, eylül ayındaki toplantıda yüzde 30 ihtimalle 50 baz puanlık faiz indirimi yapılabileceği öngörülüyor.

Enflasyon endişelerinin yerini resesyon korkusuna bırakması güvenli liman varlıklara olan talebi desteklerken, ABD’nin 10 yılık tahvil faizi düşüş eğilimini üst üste yedinci iş gününe taşıyarak şubattan bu yana en düşük seviye olan yüzde 3,95 seviyesini test etti.

Dolar endeksi 104-104,5 seviyesindeki seyrine devam ederken, altının ons fiyatı şu sıralarda yüzde 0,5 artışla 2 bin 458 dolardan alıcı buluyor. Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 1,8 azalışla 79,9 dolara gerilemesinin ardından şu sıralarda bu seviyenin hemen altında seyrediyor.

Öte yandan, bilanço sezonu da hisse ve sektör bazlı oynaklığın yüksek seyretmesine neden olmaya devam ediyor.

Dünkü finansal sonuçlara göre, ABD’nin teknoloji devlerinden Apple ve Amazon’un geliri nisan-haziran döneminde arttı, Intel’in geliri ise azaldı.

Apple’ın hisse başı karı piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, Amazon’un gelirleri analist tahminlerinin altında kaldı.

Söz konusu gelişmelerle New York Borsası’nda dün Nasdaq endeksi yüzde 2,3, S&P 500 endeksi yüzde 1,37 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,21 geriledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne de yüzde 1’e yakın düşüşle başladı.

Avrupa’da dün satış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 5’e düşürdü.

BoE Başkanı Andrew Bailey, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda politika faizini 25 baz puan indirme kararının oldukça dengeli şekilde alındığını belirtirken, yılın geri kalanında olası faiz indirimlerine ilişkin açık bir sinyal vermekten kaçındı.

Para piyasalarındaki fiyatlamalar BoE’nin kasımda tekrar faiz indirimine gitmesinin olası olduğunu gösterirken, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) karışık gelen enflasyon verilerine karşın yüzde 95 ihtimalle eylülde yeniden faiz indireceği tahmin ediliyor.

Dün, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,01, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,14, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 2,3 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,68 azalış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık seyirle başladı.

Asya pay piyasalarında ise bugün satış baskısının derinleştiği görülürken, Japonya pay piyasalarındaki düşüş yüzde 5’i aştı.

Japonya Merkez Bankasının (BoJ) enflasyonla mücadele kapsamında faiz artırımlarına devam edebileceği yönündeki açıklamaların ardından, piyasalarda BoJ’un faiz adımlarını 10 baz puandan 25 baz puana çıkarabileceğine ilişkin söylentiler risk algısının had safhaya ulaşmasına neden oldu.

Söz konusu düşüş eğilimine teknoloji şirketlerinin öncülük ettiği görülürken, dolar/yen paritesi son 5 ayın en düşüğünde kalmaya devam ediyor.

Analistler, hem BoJ’un şahinleşmesiyle güçlenen yenin, hem de dünyada artan resesyon endişesinin ihracatçı Japon şirketlerin performansını olumsuz etkileyebileceği endişesinin Japonya pay piyasalarındaki satış baskısının derinleşmesinde önemli rol oynadığını bildirdi.

Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,1, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,9, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,3 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi ise yüzde 0,5 geriledi.

Yurt içinde dün yükseliş eğiliminde hareket eden Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 1,5 artışla 10.798,09 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 azalışla 33,1082’den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında 33,1770 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün ABD’deki istihdam raporu verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.650 ve 10.500 puanın destek, 10.800 ve 11.000 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

patronlardunyasi.com

Ünlü Portföy Yöneticisi Altın için Kritik Senaryoyu Açıkladı!

Federal Reserve‘in Eylül ayı gibi faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmasıyla birlikte altın piyasasında Batı yatırım talebi yavaş yavaş yeniden ortaya çıkmaya başlıyor. Ancak bir portföy yöneticisine göre altının gerçekten yükselişe geçmesi için bir şeyin gerçekleşmesi gerekiyor.

Altın için ortam iyileşiyor, ancak…

Sprott Inc. şirketinin Yönetici Ortağı Ryan McIntyre, altın destekli borsa yatırım fonlarına olan talebin artmaya başlamasıyla altın piyasasının anlamlı bir rallinin eşiğinde olduğunu söylüyor. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, altın fiyatları kısa süre önce 2.480 doların üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak, sadece birkaç hafta sonra, 2.400 dolar seviyesinde inatçı bir dirençle karşılaştı. McIntyre’ın yorumları da tam bu dönemde geldi.

McIntyre, Fed’in yaklaşan faiz indiriminin değerli metalin fırsat maliyetlerini düşürerek altını cazip hale getirmesine rağmen, yatırımcıların piyasaya atlaması için henüz gerçek bir itici güç olmadığını söylüyor. Bu bağlamda McIntyre, “Altın için ortam iyileşiyor, ancak kurumların güçlü bir alım sinyali verdiğini düşünmüyorum. Piyasada riskten kaçınma eğilimi artana kadar bu gerçekleşmeyecek,” diyor.

Altın, insanların gerçekten keşfetmediği birkaç yoldan biri!

Ryan McIntyre, Fed’in faiz indirimine rağmen reel faizlerin hala yeterince yüksek olduğunu ve büyük fonların kısa vadeli para piyasası fonları satın alarak para kazanabileceğini de sözlerine ekliyor. Fed’in agresif para politikası duruşunu beklenenden daha uzun süre sürdürmesi nedeniyle bunun kazanan bir ticaret olduğunu belirtiyor. Bu doğrultuda McIntyre, şu açıklamayı yapıyor:

İnsanların portföylerini nasıl oluşturacakları konusunda biraz farklı düşünmelerini sağlamak için biraz dramatik bir değişim gerekecek. Sarı metal bu açıdan benzersiz çünkü getirisi yok; ondan elde edilen bir kazanç yok, bu yüzden insanların onu anlaması zor. Bence altın muhtemelen insanların gerçekten keşfetmediği birkaç yoldan biri.

Benim için tüm yollar altına çıkıyor!”

Ancak McIntyre, yavaşlayan ekonominin hisse senedi piyasaları üzerinde baskı yaratmaya başlamasıyla birlikte yatırım duyarlılığının önemli ölçüde değişmesini bekliyor. McIntyre, “ABD hisse senedi piyasalarında ve diğer birçok varlık sınıfında aşırı değerlemeler var. Benim için tüm yollar (eğer insanlar çeşitlendirme arıyorsa) altına çıkıyor” diyor.

McIntyre, ikinci çeyrekte %2,8 oranında genişleyen ekonominin oldukça dirençli olmasına rağmen, uyarı sinyalleri veren birçok kırmızı bayrak gördüğünü söylüyor. En büyük tehdidin büyüyen bütçe açığı olduğunu da sözlerine ekliyor. “Büyüyen bir ekonomide yüzde 7’lik bir açık insanları korkutmalı” diyen McIntyre, borçların artma potansiyeline ve bunun ABD dolarının dünyanın rezerv para birimi olma statüsü üzerindeki etkilerine işaret etti. McIntyre “Ekonomi yavaşladıkça, bütçe açığı çok çok daha yüksek olacaktır. (…) Altının fiyatı dünya çapında gördüğümüz devasa açıklara yansımıyor” diyor.

Fed’in para politikasını piyasa üzerindeki etkisi

Fed’in para politikası altın piyasasında kısa vadeli dalgalanma yaratacak olsa da McIntyre, büyüyen açığın değerli metal üzerinde çok daha büyük bir uzun vadeli etkisi olmasını beklediğini söylüyor.

ABD dolarının önemli ölçüde değer kaybetmesinin sadece bir zaman meselesi olduğuna dikkat çekiyor. ABD dolarını dünyanın rezerv para birimi olarak desteklemeye devam eden tek faktörün başka alternatif olmaması olduğunu da sözlerine ekliyor. Başka hiçbir ülke ABD tahvil piyasasının ya da ABD dolarının büyüklüğü ve likiditesiyle boy ölçüşemez. McIntyre, “Ülkeler varlıklarını çeşitlendirmeye devam ettikçe altının ABD dolarına karşı en büyük rakip olmaya devam etmesini bekliyorum” diyor.

Balinalar O Altcoin’e Kilitlendi! Sebebi Ne?

Kripto para piyasalarında balinaların hareketleri, yatırımcılar için her zaman önemli bir gösterge olmuştur. Son zamanlarda yaşanan gelişmeler, bu dev oyuncuların özellikle altcoin projelerine yöneldiğini ortaya koyuyor. Kripto para onchain izleme servisleri ve analiz firmalarının verilerine göre, balinalar bazı altcoinlerde ciddi birikim yaparak dikkat çekiyor. Bu durum, piyasada yeni bir ralli beklentisini güçlendiriyor.

Altcoin projelerine yönelik ilgi artıyor

Lookonchain’in verilerine göre, balinalar özellikle Aave (AAVE) tokenine ilgi gösteriyor. Son iki gün içinde milyonlarca dolarlık AAVE satın alımı gerçekleştiren balinalar, bu tokenin fiyatında önemli bir yükselişe neden oldu. Özellikle büyük kripto para borsaları üzerinden yapılan alımlar, AAVE’nin dikkat çeken performansını destekliyor. CryptoQuant CEO’su Ki Young Ju’nun yaptığı açıklama ise balinaların altcoinlere yönelik ilgisini daha geniş bir perspektifte değerlendiriyor. Ju, Bitcoin ve Ethereum dışındaki altcoinler için limitli alım emri hacimlerinde önemli bir artış olduğunu belirtiyor.

Bu durum, balinaların bu altcoinlerde güçlü alım duvarları inşa ettiğini gösteriyor. Ju’nun teknik analizleri, piyasada yeni bir altcoin rallisinin yaşanabileceğine işaret ediyor. Ki Young Ju’nun “balinalar bir sonraki altcoin rallisine hazırlanıyor” şeklindeki açıklaması, kripto para piyasalarını yakından takip edenler için oldukça önemli bir sinyal niteliğinde. Ju, altcoinler için limitli alım emri hacmindeki artışın, büyük yatırımcılar (balinalar) tarafından oluşturulan güçlü alım duvarlarına işaret ettiğini söylüyor. Yani, balinalar belirli bir fiyat seviyesinde büyük miktarlarda alım emri vererek, o seviyenin altına inmesini zorlaştırıyor ve fiyatın yükselmesi için zemin hazırlıyor.

Neden altcoinler?

Peki, yatırımcılar neden Aave’yi tercih etti? Aave, merkeziyetsiz finans (DeFi) alanında faaliyet gösteren bir protokol. Kullanıcılara borç verme, borç alma ve varlıklarını teminat olarak kullanma imkanı sunuyor. Balinaların altcoinlere yönelmesinin birçok nedeni var. Bunlar arasında;

  • Daha yüksek getiri potansiyeli: Altcoinler, Bitcoin ve Ethereum gibi büyük kripto paralarına göre daha yüksek getiri potansiyeli sunabilir.
  • Piyasa değerlemesinin düşüklüğü: Altcoinlerin piyasa değerlemesi genellikle daha düşüktür. Bu da balinalar için daha büyük miktarlarda alım yapma imkanı sunar.
  • Proje özellikleri: Bazı altcoinler, sundukları yenilikçi özellikler veya güçlü ekipleriyle yatırımcıların dikkatini çekebilir.

Özetle, Ju’nun açıklamaları, balinaların altcoin piyasasında önemli bir rol oynadığını ve bu varlıkların geleceği için olumlu sinyaller verdiğini gösteriyor. Ancak, kripto para piyasaları oldukça volatildir ve birçok faktöre bağlı olarak fiyatlar kısa sürede önemli ölçüde değişebilir. Bu nedenle, yatırım kararlarınızı verirken sadece bu tür analizlere değil, aynı zamanda kendi araştırmalarınıza ve risk toleransınıza da dikkat etmeniz önemlidir.

Coinbase Bu 3 Sürpriz Altcoin’e Müjdeyi Verdi: Bu Tarihte Listedeler!

Kripto para piyasası ağır satış baskısıyla zor zamanlar geçiriyor. Lider kripto Bitcoin 63 bin doları da koruyamadı ve piyasayı peşinden sürükledi. Piyasadaki negatif hava müjdeli haberlerin etkisini de yok ediyor. Önde gelen kripto para borsası Coinbase, 3 sürpriz altcoin’i vadeli piyasada listeleyeceğini duyurdu. Bununla birlikte, bu haberin token fiyatları üzerinde bir etkisi olmadı.

Coinbase, MEW, MEME ve JASMY sürekli sözleşmelerini başlatacak!

Önde gelen kripto para borsası Coinbase’in vadeli işlem kolu Coinbase International, Coinbase International Exchange ve Coinbase Advanced’de cat in a dogs world (MEW), Memecoin (MEME) ve Jasmy Coin (JASMY) sürekli vadeli işlemleri için destek ekleyeceğini duyurdu. Borsa, MEW-PERP, MEME-PERP ve JASMY-PERP piyasalarının 8 Ağustos 2024 tarihinde TSİ 12:30’da veya sonrasında açılacağını belirtti. Bu bağlamda Coinbase, şu duyuruyu paylaştı:

CoinbaseIntExch, Coinbase International Exchange ve Coinbase Advanced’de cat in a dogs world, Memecoin ve Jasmycoin sürekli vadeli işlemleri için destek ekleyecektir. MEW-PERP, MEME-PERP ve JASMY-PERP piyasalarımızın açılışı 8 Ağustos 2024 TSİ saat 12:30’da veya sonrasında başlayacaktır.

https://twitter.com/CoinbaseIntExch/status/1819054736936784364

Bu önemli liste duyurusunun ilgili token fiyatları üzerinde pozitif bir etkisi olmadı. Piyasadaki olumsuz atmosfer, liste duyurusunun etkisini kırdı. Meme coin piyasasındaki sert düşüşün de etkisiyle MEW fiyatı %20’ye yakın düşüş gördü. Liste haberi alan bir diğer meme coini’i MEME’nin fiyatı da %10’un üzerinde düşüş kaydetti. JASMY fiyatı yaklaşık %11 düşüşle iki meme coin’den pek farklı değil.

Meme Coin piyasasında çöküş: Rekor zirvelerin ardından milyarlarca kişi silindi

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, meme coin piyasası, coşkulu bir “meme coin baharı”nın ardından önemli bir düşüş yaşadı. Son veriler, 2024 Nisan’da 55 milyar doların üzerinde bir piyasa değerine ulaştıktan sonra, meme coin piyasasının o zamandan beri yaklaşık 35 milyar dolara düştüğünü gösteriyor. Bu daralma, altta yatan teknolojik yeniliklerden ziyade mizahi veya hicivli temalarıyla bilinen bu dijital varlıklara yönelik daha önce yaygın olan spekülasyon ve yatırımın soğumasını yansıtıyor. Zirve döneminde meme coin’lerin popülaritesi ve değeri dramatik bir artış gösterdi. Ancak, bu coşku azalmış gibi görünüyor.

Son 30 gün içinde yalnızca birkaç meme coin olumlu fiyat hareketleri sergiledi. Bu da yatırımcı duyarlılığında daha geniş bir soğumaya işaret ediyor. Dogecoin (DOGE), Mog Coin (MOG), Turbo (TURBO) gibi önemli meme coin’ler yukarı yönlü ivmeyi korumayı başaran az sayıdaki coin arasında yer aldı. Ancak bu kazançlar genel düşüşü dengelemek için yeterli olmadı. Bu eğilim, meme coinlerin geleceği hakkında soru işaretleri yaratıyor. Mevcut durum, meme coin piyasasının önemli bir ralliden sonra fiyatların istikrar kazandığı bir konsolidasyon döneminden geçtiğini gösteriyor. .

BoE Faizleri İndirdi, Fed Sinyali Verdi: Altın Yükselişe Hazır mı?

Küresel altın piyasası, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz oranlarını düşürmesinin ardından İngiliz Sterlini karşısında mütevazı bir yükseliş yaşıyor. Bununla birlikte, Fed’in güvercin tonuna rağmen, dolardaki toparlanma altının cazibesini gölgeledi.

Fed’den Olası faiz indirimi sinyali ve altının tepkisi

Altın fiyatları Perşembe günü geri çekilerek, Federal Reserve Başkanı Jerome Powell’ın potansiyel faiz indirimleri hakkındaki yorumlarının ardından elde ettiği kazançları sildi. Değerli metalin geri çekilmesinde ABD dolarının yeniden yükselişe geçmesi etkili oldu. Powell Çarşamba günü Eylül ayında bir faiz indiriminin düşünülebileceğini belirterek merkez bankasının enflasyon savaşının sonuna yaklaştığını öne sürdü. Bu durum altını son iki haftanın en yüksek seviyesine taşıyarak 17 Temmuz’da kırdığı 2.483,60 dolarlık rekora yaklaştırdı.

Fed’in güvercin tonuna rağmen, dolardaki toparlanma altının cazibesini gölgeledi. Quantitative Commodity Research analisti Peter Fertig, “Powell’ın Eylül ayında olası bir faiz indirimini masaya koyması altın için destekleyici. Ancak diğer yandan, şu anda biraz daha güçlü bir ABD doları ve daha zayıf bir Euro var ve bu olumsuz bir etki.” değerlendirmesini paylaştı.

Merkez bankası altın talebi ve ekonomik verilerin etkisi

Yatırımcılar Powell’ın yorumlarını sindirirken ABD Hazine tahvilleri Perşembe günü son ayların en düşük seviyelerine indi. Ancak, Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, piyasanın odağı şimdi Cuma günkü ABD bordro raporuna kaymış durumda. Beklenenden daha güçlü bir istihdam artışı, Eylül ayındaki faiz indirimi konusunda şüphe uyandırabilir. Citi analistleri, gelişmekte olan piyasa merkez bankaları arasındaki dolarsızlaşma, rezerv çeşitlendirme ve alternatif fiat talebi eğilimlerine atıfta bulunarak, merkez bankası altın talebinin 2024/2025 yıllarında yüksek kalacağını tahmin ediyor.

Küresel ekonomik manzara ve BoE faiz indirimi

Küresel altın piyasası, İngiltere Merkez Bankası’nın enflasyonun düşmesi ve ekonominin soğumasıyla birlikte faiz oranlarını düşürmesinin ardından İngiliz Sterlini karşısında mütevazı bir yükseliş yaşıyor. Perşembe günü, merakla beklenen bir hamleyle BoE, Banka Faizini 25 baz puan düşürerek %5’e indirdi.

İngiltere Merkez Bankası, İsviçre Ulusal Bankası, Kanada Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası’nın ardından Federal Reserve’den önce faiz oranlarını düşüren üçüncü büyük merkez bankası oldu. Altın piyasası döviz piyasalarında mütevazı bir hareket görüyor. Ekonomistler Perşembe günkü faiz indiriminin beklenenden daha yakın bir karar olduğunu belirttiği için altının pound karşısındaki hareketi sınırlı olabilir. Bu arada, faiz indirimi 5’e karşı 4 oyla kabul edildi. Bu hamle, merkez bankasının enflasyon baskılarının yüksek kalmaya devam edeceğini öngörmesiyle geldi. Pepperstone Kıdemli Araştırma Stratejisti Michael Brown, BoE’nin faiz indirimlerine devam etmesinin beklendiğini ancak ilerlemenin beklenenden daha yavaş olabileceğini belirtti.

Altın piyasası görünümü ve teknik analiz

Piyasa analisti James Hyerczyk, altın piyasasının görünümünü değerlendiriyor ve teknik resme bakıyor. Güçlenen dolar nedeniyle altının kısa vadeli görünümü düşüşe dönebilir. Ancak, orta ve uzun vadeli beklentiler, potansiyel faiz indirimleri, devam eden jeopolitik gerilimler ve merkez bankası talebinin sürmesiyle desteklenerek yükseliş eğilimini koruyor. Yatırımcılar düşük aralıklara yakın short pozisyonlar konusunda temkinli olmalı ve piyasayı hareketlendirebilecek potansiyel olaylar için yaklaşan ekonomik verileri yakından takip etmeli.

Altın fiyatları günlük grafik

Sarı metal daha düşük, ancak hala 2.418,47 dolar ve 2.380,54 dolarlık bir çift %50 seviyesinin güçlü tarafında. Ayrıca, ana destek olan 50 günlük hareketli ortalamanın yükseliş tarafında 2.362,60 dolardan işlem görüyor. Günlük grafik, piyasanın 2.483,74 dolar ile rekor seviyeye temiz bir atış yaptığını gösteriyor. Ancak, alıcılar fiyatları bu seviyeye yükseltmek için bir katalizör bekliyor olabilir.

Bitcoin Devi Almaya Devam Ediyor: Fiyat Beklentileri ne?

Virginia merkezli iş zekası firması MicroStrategy’nin devasa Bitcoin varlıkları 226.500 BTC’ye yükseldi. Bu arada, ünlü kripto analisti PlanB, Bitcoin piyasa analizini yeni bilgiler ve güncellenmiş grafiklerle tekrar ortaya koydu.

MicroStrategy, Bitcoin varlıklarını artırmaya devam ediyor

MicroStrategy’nin CEO’su Michael Saylor, şirketin bu Temmuz ayında 11,4 milyon dolar karşılığında 169 BTC daha satın aldığını duyurdu. MicroStrategy büyük bir farkla Bitcoin’in en büyük kurumsal sahibi konumunda. Bitcoin Treasuries tarafından sağlanan verilere göre, Bitcoin varlıklarının mevcut değeri 14,5 milyar doları aştı. Büyük bir Bitcoin madencilik şirketi olan Marathon Digital, 1,29 milyar dolar değerinde BTC ile çok uzak bir ikinci sırada yer alıyor.

https://twitter.com/saylor/status/1819102944744161537

Saylor, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Bitcoin stratejisinin en iyi strateji olduğunu vurgulayarak şirket hisselerinin etkileyici performansına dikkat çekti. Ağustos 2020’de stratejinin benimsenmesinden bu yana, hisse senedi %1.206 gibi etkileyici bir artış gösterdi. Karşılaştırma yapmak gerekirse, teknoloji ağırlıklı Nasdaq 100 aynı dönemde yalnızca %60’lık bir artış gösterdi. Yılın ikinci çeyreğinde şirket, kripto para birimiyle ilgili değer düşüklüğü ücretleri nedeniyle 102,6 milyon dolar zarar bildirdi. MicroStrategy bir önceki çeyrekte de 115,2 milyon dolar net zarar bildirmişti.

MicroStrategy’nin Bitcoin oyun kitabı örnek alınıyor!

MicroStrategy’nin BTC ile ilgilenen geleneksel firmalar için en iyi rol model olması dikkat çekici. Bu şirketlerden birkaçı, kendi BTC stratejilerini oluşturmak için firmanın Bitcoin oyun kitabından bir ya da iki politika benimsediklerini itiraf etti. Kısa bir süre önce “Bitcoin for Corporation”a katılan Metaplanet, BTC birikimini birkaç ay önce başlatan bu tür şirketlerden biri.

Japon yatırım firması, Bitcoin biriktirmeye başlamasından sadece dört ay sonra, daha fazla satın alma planıyla 225 BTC’den fazlasını satın aldığını doğruladı. Bu firmaların BTC’ye sahip olma arzusu, kripto paraya duydukları güvenden kaynaklanıyor. Bunda büyük ölçüde Bitcoin’in merkezi olmayan yapısı, bir değer deposu olarak kapasitesi ve algılanan uzun vadeli sürdürülebilirliği etkili oluyor. Firmaların büyük bir kısmı enflasyona karşı bir koruma olarak Bitcoin’e yöneliyor. Bu nedenle, BTC’yi stratejik bir rezerv varlık olarak tutmaya başlıyorlar. Çoğu zaman BTC, beklentileriyle ilgili olarak altınla karşılaştırılıyor. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, usta analist Peter Brandt kısa süre önce Bitcoin ve Altın anlatısına ağırlık verdi.

Boğa koşusu mu geliyor? PlanB, projeksiyonunu açıklıyor!

PlanB, Bitcoin’in fiyatını stok-akış oranına göre izlemek için logaritmik bir ölçek kullanan ünlü Stok-Akış (S2F) modelini yeniden ziyaret ediyor. Model, her yarılanma olayının ardından önemli fiyat sıçramaları gösteriyor, ancak 2020-2024 arasındaki gibi son döngüler önceki beklentileri karşılamadı. Sonuç olarak, BTC fiyatları üzerindeki satış baskısını hafifletebilecek başka bir Bitcoin madenci teslimiyeti öngörmüyor. Modelin 2021’de 100.000 dolar seviyesine ulaşamamasıyla ilgili bazı yanlış anlamalara rağmen PlanB, Bitcoin’in bir sonraki döngüde 250.000 dolar ile 1 milyon dolar arasına ulaşabileceğini öne süren projeksiyonlarla uzun vadeli tahminler için yararlı olmaya devam ettiğini vurguluyor.

Şu anda Bitcoin, kırmızı faz ile gösterildiği gibi bir boğa piyasasının ilk aşamalarında yer alıyor. Tarihsel olarak, boğa ve ayı piyasaları arasındaki geçişler değişken olabilir ve sarı dönemler potansiyel piyasa zirvelerine veya geçişlerine işaret eder. PlanB, mevcut boğa piyasasının devam edip etmeyeceğini teyit etmek için sabırlı olunması ve gözlem yapılması gerektiğini belirtiyor. PlanB ayrıca madenci gelir trendlerine odaklanan yeni bir grafik sunuyor. Bir düşüş döneminin ardından, son veriler madenci gelirlerinde bir toparlanma olduğunu gösteriyor. Madencilerin gelirlerindeki artış genellikle daha büyük fiyat hareketlerinden önce geldiğinden, bu yükseliş piyasanın bir sonraki yükseliş aşamasına geçişinin erken bir göstergesi olabilir.