Etiket arşivi: Dolar

Financial Times: 2025’e Doğru Doların Seyri Nasıl Olacak?

ABD doları,Ocak 2024 – Temmuz 2024 tarihleri arasındaki süren istikrarlı yükselişin ardından son dönemde kazançlarını geri vermeye başladı. Temmuz sonuna kadar geçen bir yıllık süreçte, dolar endeksi %5 değer kazanmıştı. Ancak Eylül ayında Fed’in yarım puanlık faiz indirimiyle teyit edilen daha düşük faiz oranı beklentileri nedeniyle dolar zayıfladı.

Bu durum, doların gelecekteki görünümünü nispeten daha az çekici hale getirdi. Ancak geçtiğimiz hafta ABD’de güçlü istihdam artışına dair yeni kanıtların ortaya çıkmasıyla, bu beklentilerin doların düşüş eğilimini sürdürmesi için yeterli olmayabileceği düşünülüyor.

Piyasaların, kamuya açık bilgileri fiyatlaması beklenmektedir. Dolayısıyla doların mevcut değeri, Kasım ve 2025 sonu arasında Fed’in gösterge faiz oranında %1,5’lik bir indirim beklentisini zaten yansıtmaktadır. Daha fazla faiz indirimi, ek ekonomik yavaşlamayı gerektirecektir ki, son güçlü ABD istihdam verileri sonrasında bu olasılık biraz daha uzak görünmektedir. On yıllık Hazine tahvil getirileri bu durumdan etkilenerek kritik %4 seviyesini aşmıştır.

Doları desteklemesi muhtemel daha geniş faktörler de bulunmaktadır. Döviz kuru trendlerinin büyük ölçüde sınır ötesi ticaret ve sermaye akışlarının yanı sıra bu akışları etkileyen mali ve parasal politikalara bağlı olduğu unutulmamalıdır. Basitçe ifade etmek gerekirse, doların zayıflaması için ABD’ye net sermaye girişlerinin (yani dolar talebinin) ticaretle ilgili net dolar satışlarından daha az olması gerekmektedir.

ABD Hisse senedi piyasası aşırı değerli mi?

Geçtiğimiz on yılın büyük bölümünde, dolar ABD kamu ve özel hisse senetleri ile tahvillerine sürekli bir sermaye akışıyla desteklenmiştir. Ayrıca doğrudan yatırım için ABD’ye gelen yabancı fonlar da bu duruma katkıda bulunmuştur. Dolar cinsinden varlıkların çekiciliği, güçlü büyüme, nispeten cazip tahvil getirileri ve yenilikçi teknoloji sektörünün hisse senedi piyasası performansını daha da ileriye taşıyabileceği beklentisiyle artmıştır.

Bugün, ABD varlıklarının fazla değerlenmiş olabileceği ve hem onları hem de doları savunmasız bıraktığı ileri sürülebilir. Örneğin, S&P 500 endeksinin 12 aylık ileriye dönük fiyat/kazanç oranı 24 seviyesine yükselmiştir. Bu değer, FactSet’e göre 10 yıllık ortalaması olan 18’in ve diğer büyük piyasaların oldukça üzerindedir.

Grafik: Yıllara göre ABD’deki Forward P/E

Yurt dışındaki cazip piyasa değerlemeleri, dolardan kalıcı bir uzaklaşmayı teşvik etmek için gereklidir ancak yeterli değildir. Tarih boyunca görülmüştür ki, ABD ekonomisi ve piyasaları iyi durumdayken, denizaşırı makro koşullar ivme kazanıyorsa ve nispeten daha cazip değerlemelere sahipse, uzun süreli dolar zayıflığı daha olasıdır. Bu kombinasyon, ABD dışındaki yatırımcıları sermayelerini geri çekmeye ikna edebileceği gibi Amerikalı yatırımcıları da yabancı varlık tahsisatlarını artırmaya teşvik edebilir.

Bu tür olumlu işaretler, son günlerde Çin’de açıklanan teşvik paketi ve daha fazlasının geleceği vaadiyle ortaya çıktı. Bu gelişmelerle birlikte, yatırımcılar Çin hisse senetleri ve renminbi satın alarak para birimini dolara karşı yaklaşık 16 ayın en yüksek seviyesine taşıdı. Şimdi asıl soru, hükümetin son çabalarının tüketici güveni ve harcamalarını anlamlı ve sürdürülebilir bir şekilde artırmaya yetip yetmeyeceğidir.

Dolar düşüşü bekleyenler için bu durum önem taşımaktadır. Çin ve Avrupa gibi ABD dışındaki bölgelerde sürdürülebilir bir büyüme olmaksızın, Fed’in gevşeme politikasıyla desteklense bile ABD’de “yumuşak iniş” daha fazla sermayenin dolar bazlı varlıklara yönelmesine yol açabilir. Bu durum, “kötü bir mahalledeki en iyi ev” sendromu olarak adlandırılmaktadır.

Yeni yıla girerken doların gücünde bir canlanma potansiyeli de bulunmaktadır ve bu farklı kanallar aracılığıyla gerçekleşebilir. Eğer Fed’in gevşemesi ve tüketici direnci ABD büyümesinin diğer ekonomileri geride bırakmasına olanak tanırsa, daha fazla sermaye dolar varlıklarına yönelebilir.

Daha sorunlu bir senaryo ise, Kasım ayındaki ABD seçimlerinin daha geniş ve agresif bir ticaret savaşına yol açmasıdır. Bu durum, küresel büyüme beklentilerini düşürürken içerde enflasyonu canlandırarak Fed’in gevşeme döngüsünü yavaşlatmasına neden olabilir.

Son olarak, dünya bir resesyon krizine girerse dolar da güçlenebilir veya en azından değerini koruyabilir. Böyle bir ortamda, ABD sabit getirili menkul kıymetlerinin likiditesi ve güvenliği tercih edilmekte, ilgili sermaye akışları doların güçlenmesine yardımcı olmaktadır.

2025’e yaklaşırken dolar için en kötü senaryo, küresel ekonomi için en iyi senaryo olabilir. Ancak şu an için, dolar düşüşü bekleyenlerin veya küresel iyimserlerin ödüllendirileceği kesin değildir.

Financial Times

Bu Meme Coin Traderı 8 İşlemle 1 Milyon Dolar Kazandı!

Kripto piyasasının, kripto alım satımlarını dikkatli bir şekilde zamanlayan bireyler için büyük getiriler sağlaması olası. Belirli bir meme coin ile iki aydan kısa bir sürede 1 milyon doların üzerinde kâr elde etmeyi başaran bir trader da dahil olmak üzere, bazıları bu konuda diğerlerinden daha bilgili olduğunu kanıtlıyor.

Meme coin traderı POPCAT ile 1 milyon dolar kar elde etti!

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, son zamanlarda meme coin’leri yeniden performanslarıyla ön plana çıktı. Blockchain analiz platformu Lookonchain, bir kripto traderının 20 Ağustos’tan bu yana (yedi hafta içinde) meme coin Popcat (POPCAT) ile 1 milyon dolardan fazla kâr elde ettiğini bildirdi. Trader, bu karı %100 kazanç oranıyla swing ticareti yaparak elde etti.

Kripto traderının POPCAT işlemleri. Kaynak: Lookonchain

Gerçekten de, trader o tarihten bu yana POPCAT’te dikkatlice zamanlanmış sekiz işlem gerçekleştirdi. Ayrıca, en sonuncusu 4 Ekim’den 7 Ekim’e kadar gerçekleşti. Bu sırada 194.093 dolar netleştirerek 20 Ağustos ile 7 Ekim arasında toplam 1.050.440 dolar kar elde etti.

POPCAT fiyat analizi

Bu arada, POPCAT yazı sırasında 1,24 dolardan el değiştiriyordu. Meme coin son 24 saatte %15,04’lük bir düşüş yaşadı. Ancak 8 Ekim’deki en son verilere göre önceki yedi günde %19,36’lık bir artış kaydetti. Dahası, ay boyunca %137,62 yükseldi.

POPCAT fiyatı 7 günlük grafik. Kaynak: CoinMarketCap

İlginç bir şekilde, bahsettiğimiz meme coin traderı POPCAT’ten kâr eden tek kişi değil. Bir başka örnek de, 0,68 dolardan 6,11 milyon POPCAT satın almak için 4,13 milyon USDC harcadıktan sonra yaklaşık 1,40 dolardan satarak bir aydan kısa bir süre içinde şaşırtıcı bir şekilde 4,4 milyon dolar kazanan bir balinayı içeriyor.

https://twitter.com/lookonchain/status/1842994874486014314

Meme coin ticareti ve risk uyarısı

Başka yerlerde, bu yıl dikkatli traderların önemli karlar getiren diğer meme coinleri arasında Sundog (SUNDOG), Mother Iggy (MOTHER), Dogs (DOGS), Simon’s Cat (CAT), Resistance Dog (REDO), Ton Inu (TINU) ve evcil hayvan temalı tokenlerin hakim olduğu diğerleri yer alıyor.

Her şey düşünüldüğünde, bu meme coin, ticaretini yapan kripto traderlarına büyük kazançlar getirmiş olsa da, eylemlerini taklit etmek büyük bir kayıp riski taşıyor. Bu nedenle bu şekilde önemli miktarda para yatırırken son derece dikkatli olmak gerekiyor. Ayrıca, yatırımcılarına ve traderların yatırım yapmadan önce ayrıntılı araştırma yapması önem arz ediyor. Çünkü, kripto piyasası, özellikle de meme coin’ler gibi tokenler, aşırı risk unsuru taşıyor.

DeCarley Trading Ezber Bozdu: Altın Fiyatları Bu Seviyelere Düşebilir!

Altın fiyatları bu yıl rekor üstüne rekor kırdı. Bir piyasa stratejistine göre, altın piyasasının yakın vadede daha da yükselmesi mümkün. Ancak değerli metalin alıcısı tükeniyor. Bu da aşağı yönlü risklerin arttığı anlamına geliyor.

Piyasada eninde sonunda alıcı kalmayacak!”

Aracı kurum DeCarley Trading’in kurucu ortağı Carley Garner, bir süredir altında yükseliş eğilimi içinde. Ancak fiyatların 2.600 doların üzerine çıkmasıyla birlikte, ticaretin diğer tarafına bakmanın zamanının geldiğini de belirtiyor. Garner, “Altının bazı önemli direnç seviyelerine karşı geldiğini görüyorum. Bu fiyatlarda yükselişte olmayı haklı çıkarmak zor,” diyor.

Bu yorumlar, altın 2.650 doların üzerinde konsolide olurken geldi. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere altın fiyatları bu yıl benzersiz bir yükseliş yaşadı. Piyasalar Fed’in yeni gevşeme döngüsüne hazırlanırken son haftalarda art arda rekor seviyelere ulaştı. Garner, düşük faiz oranları, ekonomik belirsizlik ve jeopolitik kargaşa değerli metal için sağlam bir destek sağlarken, bu temel faktörlerin ne kadarının mevcut piyasa hareketinde zaten fiyatlandırıldığını sorguladığını belirtiyor. Buradan hareketle Garner, şu yorumu yapıyor:

Temeller ne kadar yükselişte olursa olsun, eğer herkes zaten long pozisyondaysa, piyasada eninde sonunda alıcı kalmayacaktır. Bence piyasanın yeni bir anlatı ararken sıfırlanmaya ihtiyacı var.

Aşırı alım durumu ve altın fiyatları üzerindeki etkisi

Garner, altının aşırı alım momentumuna ek olarak bir diğer riske de dikkat çekiyor. Bunun da hisse senedi piyasalarını düşürecek beklenmedik bir ekonomik zayıflık olduğunu söylüyor. S&P 500 Endeksi’nin tehlikeli bir rekor bölgesinde işlem gördüğünü ve piyasaları ürkütmek için fazla bir şey gerekmeyeceğini, bunun da altını aşağı çekebilecek bir likidite tuzağı yaratacağını belirtiyor. Bu doğrultuda Garner, gelişmelerin altın fiyatları üzerindeki etkisini şu şekilde değerlendiriyor:

Fon yöneticileri tarihte sahip oldukları en büyük yükseliş pozisyonlarından birinde oturuyor. Büyük kurumsal oyuncular devasa long pozisyonlar tutuyor. Aynı zamanda, yatırımcılar fark ettiklerinden daha fazla kaldıraçlı durumdalar. Ne kadar risk aldıklarını kavrayamadılar çünkü bir düzeltmeye katlanmak zorunda kalmadılar. Bu da piyasada altına zarar verebilecek likidite sorunları yaratacak.

Altın için oyun planı

Garner, mevcut seviyelerde altını açığa satmanın son derece aykırı bir oyun olduğunu söylüyor. Ayrıca, riskleri sınırlamak için bir opsiyon spread’i ile aşağı yönlü oynamayı tercih ettiğini belirtiyor. Ticaret önerisini 17 Eylül’de, fiyatlar 2.600 doların hemen altında işlem görürken yaptığını kaydediyor. Garner, Şubat 2.900 dolarlık call opsiyonunu ve Şubat 2.400 dolarlık put opsiyonunu sattı. Ayrıca, kredileri Şubat 2.500 dolarlık put opsiyonu satın almak için kullandı.

Garner, altın fiyatlarının 2.900 doların üzerine çıkması halinde bu işlemin sınırsız risk taşıdığını da sözlerine ekliyor. İşlemin sona ermesi halinde maksimum kâr yaklaşık 10.000 dolar olacak. Bununla birlikte, bu opsiyonla aktif olarak işlem yapmayı planladığını söylüyor. Ayrıca, yaklaşık 2.000 ila 4.000 dolar arasında kar hedeflediğini de belirtiyor. Garner orijinal ticaret tavsiyesinde şunları söylüyor:

Piyasaya nefes alması için bolca yer vermek zorunludur. Sınırlı risk tercih ediyorsanız, Şubat 2.300 dolarlık putlar yaklaşık 800 dolara satın alınabilir. Altın düzeltme yaparsa, bu kötü bir pozisyon olmayabilir. Normal bir geri çekilme fiyatların 2.300 ya da 2.150 dolara düşmesine neden olabilir. Oynamanın bir başka yolu da mikro ya da mini vadeli işlemleri ‘nibble’ tarzında satmak olabilir.

Altın fiyatları kolayca bu seviyelere düşebilir!

Garner’a göre, düzeltmeye başlaması halinde altın fiyatları kolayca 2.300 dolara kadar gerileyebilir. Ayrıca altının, fiyatların 2.150 doların üzerine çıktığı Mart ayına kadar uzanan orijinal kırılma seviyesini yeniden test etmesinin de duyulmamış bir şey olmadığını sözlerine ekliyor. Garner, Ekim ayında fiyatların düşmesini bekliyor. Kasım ayında ABD başkanlık seçimleri nedeniyle çok fazla belirsizlik ve dalgalanma olacağını öngörüyor. Genel olarak yatırımcıların seçim öncesinde risklerini ve maruziyetlerini azaltmaya başlamalarını tavsiye ediyor.

Günün zirvesindeler: Bu beş altcoin’de boğa iştahı!

Bitcoin’in 60 bin dolar bölgesinde işlem gördüğü haftanın ardından, hangi altcoin’ler hafta sonuna yükseliş yönlü başlangıç yaptı?

Kripto para piyasası, ekim ayına beklentilerin altında bir başlangıç yaptı. Lider kripto Bitcoin, 1 Ekim’den bu yana yüzde 3 oranında değer kaybetti.

Geride kalan haftada, Orta Doğu gerilimi tırmandı. İran’ın İsrail’e füze atmasıyla küresel piyasalarda düşüş meydana geldi. Söz konusu düşüşten etkilenen kripto piyasası, toplam piyasa değerinde 100 milyar dolar eridi.

Düşüşlerin ve tedirginliklerin hakim olduğu haftada, BTC fiyatı önemli bir destek noktası olan 60 bin dolara tutunmayı başardı. BTC’nin güçlü kalmasıyla hangi altcoin’ler öne çıktı?

İşte hafta sonuna damga vuran beş altcoin…


Gigachad (GIGA)

Kült bir meme kültüründen ilham alan ve Solana blokzincirde piyasaya sürülen Gigachad (GIGA), son 24 saatte gerçekleştirdiği yüzde 30’luk yükseliş ile günün zirvesinde yer aldı. GIGA, söz konusu yükseliş ile tüm zamanların en yüksek seviyesine (ATH) de ulaşmış oldu.

CoinGecko verilerine göre, GIGA son 24 saatte 12 milyon dolar işlem hacmi kaydetti. GIGA’nın piyasa değeri 381 milyon doları aştı.


Popcat (POPCAT)

Solana blokzincirinde yer alan bir başka memecoin Popcat (POPCAT), günün en çok yükselen ikinci altcoin’i oldu. Popüler bir kedi figüründen yolan çıkan POPCAT, son 24 saatte yüzde 22 oranında artış kaydetti.

POPCAT son 24 saatte 157 milyon dolar işlem hacmi kaydederken 1,223 milyar dolar piyasa değerine ulaştı.


DOG-GO-TO-THE-MOON (DOG)

Bitcoin’in Runes protokolü üzerinde inşa edilen DOG-GO-TO-THE-MOON (DOG), son 24 saatte yüzde 18,8 yükseldi. Bitcoin ağının popüler memecoin’inlerinden birisi olan DOG, günün zirvesinde yer aldı.

393 milyon dolar piyasa değeri olan DOG son 24 saatte 10 milyon dolar işlem hacmi kaydetti.


Bittensor (TAO)

Yapay zeka alanında ön plana çıkan Bittensor (TAO), son 24 saatte gerçekleştirdiği yüzde 14,8’lik yükseliş ile günün en çok yükselen beşinci altcoin’i oldu. Popüler yapay zeka coin’i son bir ayda da yüzde 134 yükseldi.

Son 24 saatte 291 milyon dolar işlem hacmi kaydeden TAO, 4,323 milyar dolar piyasa değerine sahip.


Saga (SAGA)

Güvenli ve ölçeklenebilir bir blokzincir ekosistemi oluşturmayı hedefleyen Saga (SAGA), uzun süren sessizliğinin ardından önemli bir ivme yakaladı. Ağırlıklı olarak oyun alanına odaklanan blokzincir girişimi, son 24 saatte yüzde 13,5 oranında yükseliş gerçekleştirdi.

SAGA son 24 saatte 120 milyon dolar işlem hacmi kaydederken, 260 milyon dolar piyasa değerine ulaştı.

Satoshi dönemi Bitcoin (BTC) balinasından korkutan hamle!

Bir Bitcoin (BTC) balinası 2009’da çıkarılan toplam 3,6 milyon dolar değerindeki BTC’yi Kraken kripto para borsasına aktardı.

Blockchain analiz plartformu Arkham’a göre, 2009’dan beri 72,5 milyon dolardan fazla Bitcoin tutan gizemli bir balina, Kraken’e toplam 3,58 milyon dolar değerinde BTC gönderdi. Arkham ayrıca 24 Eylül’de aynı balinanın Kraken’a beş BTC transfer ettiğini belirtti.

BTC transferi, Satoshi Nakamoto belgeseli ile denk geldi!

Arkham, son transferlerin HBO’nun Bitcoin‘in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun gerçek kimliğini ortaya çıkarmayı amaçlayan yeni bir belgeselin fragmanını yayınladığı gün gerçekleştiğini söyledi. Belgeselin önümüzdeki Çarşamba günü yayınlanması planlanıyor.

Belgeselin açıklandığı gün, Satoshi dönemi BTC cüzdanının hareket etti. İki kritik hamlenin de aynı gün yaşanıyor olması haliyle kafaları karıştırdı. Belgesele dair detaylar henüz açıklanmadı. Fakat son günlerde artan balina aktivitelerin belgeselin önemini daha da artırdı. Kripto yatırımcıları ise ikiye bölünmüş durumda. Bir kısım Satoshi Nakamoto’nun kimliğinin tespil edildiğini düşünüyor. Diğer bir kısım ise belgeselin ilgi çekmesi amacıyla projenin abartıldığını düşünüyor.

Bitcoin’in henüz yönünü belirleyememiş olması ise volatil fiyat hareketlerini beraberinde getiriyor. Belgeselin yayımladığı gün kripto paralarda büyük hareketler gözlemlenebilir. Yatırımcılar bu süreçte dikkatli olmalıdır. Özellikle de vadeli işlem piyasasında pek çok kripto para yatırımcısı zarar görebilir. BTC’nin 62.000 doların üzerinde tutunması halinde ilk olarak 65.000 dolar bandı hedeflenebilir. Negatif bir senaryoda ise 58.000 dolara kadar düşüşler gözlemlenebilir.

Bitcoin’de (BTC) korkutan satış: Düşüş habercisi mi?

Gizemli bir balina Bitcoin’de (BTC) gerçekleştirdiği yüklü satış ile piyasada korku yarattı.

Onchain veri platformu Whale Alert, bilinmeyen bir balinadan büyük bir Bitcoin satışı tespit etti. Balina sahibinin 903 BTC‘yi bilinmeyen bir cüzdandan Binance’e transfer ettiğini belirtti. O anki Bitcoin fiyatına göre bu transferin 57 milyon dolar değerinde olduğu tahmin ediliyor.

Bitcoin balinasından gelen bu hareket, piyasadaki duyarlılığı değiştirebileceği için kritik bir öneme sahip. Yatırımcılar, Bitcoin’in kısa vadeli beklentileri konusunda hala iyimser. Fakat BTC balinaları satış yönlü hareket ederse bu durum tersine dönebilir.

BTC yükselişe geçince balinalar hareketlendi

Bitcoin’in 64.000 doları kırmasıyla beraber balina aktivitelerinde artış gözlemlendi. Elinde 1000’den fazla BTC tutan cüzdanların sayısı ise her geçen gün artıyor. Balinalar elindeki Bitcoin adetini artırırken, küçük yatırımcılar da fiyatın yükselişine destek oluyor. Yaklaşan ABD başkanlık seçimleri ise Bitcoin fiyatı için kritik bir unsur olacaktır. Sadece balinalar değil, küçük/orta yatırımcılar da bu gelişmeye odaklanmış durumda.

Bitcoin’in 65.000 doların yerleşmesi ve jeopolitik gerilimin azalması halinde 70.000 dolara doğru bir hareket takip edilebilir. Bunlara ek olarak Donald Trump’ın ABD başkanı seçilmesi halinde Bitcoin’deki boğa koşusu hızlanacaktır. Özellikle de bu süreçte balinaların cüzdan hareketlerine ve vadeli işlemlere dikkat etmek gerekir. Volatilite fazla olacağından dolayı BTC’de yön kestirmek zorlaşacaktır.

Negatif bir senaryoda ise 60.000 dolar bölgesi destek olarak izlenebilir. Bu bölgenin kaybedilmesi halinde 58.000 dolara kadar düşüşler yaşanabilir.

Ethereum (ETH) için tehlike çanları çalıyor: Düşüş gelebilir mi?

Son zamanlardaki kötü performansıyla endişelendiren Ethereum (ETH), onchain verileri ile gündeme geldi.

Ethereum fiyatı şu anda 2.418 dolardan işlem görüyor ve 24 saatte yüzde 2,85’lik bir düşüş yaşadı. Son yedi günde yüzde 8,56 değer kaybetti. ETH’nin piyasa değeri şu anda 291 milyar dolar ve 24 saatlik işlem hacmi 16,11 trilyon dolar. Başta BTC olmak üzere piyasanın genelinde artan volatilite ETH için tehlike yaratabilir. Özellikle de altcoin yatırımcıları bu süreçte dikkatli olmalı.

Peki Ethereum için onchain verileri ne diyor?

Ethereum (ETH) satış baskısını üzerinden atamadı

Ethereum’un fiyatı 2400 dolara yaklaşırken, ETH‘deki açık faiz yüzde 1,02 düşere 11,44 milyar doalr seviyesine geldi. Opsiyon piyasası, hacimde yüzde 28,50’lik bir artış kaydederek 46,465 milyon dolara ulaştı. CoinGlass’ın verilerine göre Ethereum opsiyonlarındaki açık faiz yüzde 2,44 yükseliş ile 5,07 milyar doları gördü. Son 24 saatteki long-short oranı 0,96’da olup hafif düşüş eğilimini göstermektedir.

Son 24 saatte, 51,23 milyon dolarlık Ethereum pozisyonu tasfiye edildi. Bu tasfiye miktarının 43,17 milyon dolarlık kısmını long, 8,05 milyon dolarlık kısmını ise short yönlü işlemler oluşturdu. Long pozisyonların short pozisyonlardan beş kat daha fazla tasfiye edilmesiyle, Ethereum düşüş eğilimind seyrediyor. Hem spot ETF’lerdeki net çıkışlar hem de Bitcoin’e karşı ezilmesinden dolayı değer kaybeden altcoin’lerin lideri, kısa vadede 2300 doları test edebilir.

Prizmabet giriş: Döviz cinsi kredilerde artış ivmesi sürüyor

Ekonomi yönetiminin atmış olduğu adıma karşın Döviz cinsi ticari kredilerdeki artış trendi devam ediyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, döviz kredileri 27 Eylül haftasında 163,5 milyar dolara ulaştı.

Yüksek kredi faizleri ile reel değerli TL’nin önemli bir finansman haline getirdiği döviz kredileri Eylül ayında 3 milyar dolarlık bir büyüme yakaladı. Ağustos ayı sonuda 160,4 milyar dolar olan döviz kredisi hacmi 27 Eylül haftasında 3 milyar 77 milyon dolarlık bir artış gösterdi.

Temmuz ayının ortasında TCMB, yabancı para krediler için yüzde 2 olan aylık büyüme sınırını yüzde 1,5’e indirmişti.

Veriler Temmuz ortasından itibaren döviz kredilerinde 9,2 milyar dolarlık artışa işaret etti.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Prizmabet giriş: Gram ve çeyrek altın ne kadar oldu? 20 Eylül 2024 Cuma yeni altın fiyatları…

Gözde yatırım araçlarından altın da hareketlilik devam ediyor. Altının ons fiyatı bugün saat 10:00 itibariyle 2,606 dolardan süreç görüyor. Düne nazaran değişim oranı %0.73. 20 Eylül 2024 yeni gram altın fiyatı düne nazaran yüzde 0.71 artış gösterdi.

Güncel altın fiyatları (20 Eylül 2024 Cuma)

Serbest piyasada gram altın (saat 10:00 itibariyle) alış 2.849,16 TL, satış 2.849,43 TL’den süreç görüyor. Çeyrek altın 4.558,60 TL’den alınırken, 4.658,89 TL’ye satılıyor. Cumhuriyet altını ise 18.578,58 TL’den süreç görüyor.

ALIŞ SATIŞ DEĞİŞİM% SAAT
ALTIN/ONS 2,586.04 2,587.45 0.73 09:59
GRAM ALTIN 2,849.16 2,849.43 0.71 09:44
CUMHURİYET ALTINI 18,234 18,579 0.71 09:44
ÇEYREK ALTIN 4,558.60 4,658.89 0.71 09:44

Tüm altın fiyatları için tıklayınız…

Gram altının aylık-yıllık performansı

Eylül ayının birinci gününe nazaran gram altın 108,52 TL artarak yüzde 3,96 paha kazandı.

Yılbaşı başlangıç bedeline (1,953.99 TL) nazaran gram altın 895,4 lira artarak yüzde 45,83 oranında paha kazandı.

Gram altın son bir yıla nazaran ise; 1,676.21 liradan 2,849.43 liraya yükselerek paha yüzde 69,99 kıymet yararı yaşadı.

Ons altının aylık-yıllık performansı

Ons altın bu ayın birinci gününe nazaran (102,22 Dolar) yüzde 4,08 paha kazandı.

2,041.49 dolar olan yılbaşı başlangıç kıymetine nazaran ons altın 564,12 dolar artarak yüzde 27,63 oranında kıymet kazandı.

Son bir yıla nazaran ons altın; 1,930.30 dolardan 2,605.61 dolara yükselerek 675.31 dolar (yüzde 34.98) bedel çıkarı yaşadı.

ALTIN ÇEVİRİCİ İÇİN TIKLAYINIZ.

 Prizmabet, online bahis ve oyun dalında kıymetli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve yararlı bir tecrübe vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Taşınabilir uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her düzeyden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve daima güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Dünyanın en pahalı iPhone 16’sı Türkiye’de satılacak!

iPhone’ların fiyatları, ne yazık ki Apple’ın kullanıcısına hizmet / kullanım kolaylığı satma politikası nedeniyle, her zaman piyasanın en üst diliminde kaldı. Ancak bu üst düzey dilim bile, Dünyanın pek çok ülkesinde birkaç yüz dolar seviyesinde kalıyordu.

Henüz tanıtılan iPhone 16’nın ön sipariş fiyatları, ABD’de 128 GB’lık model için 800 dolar, 256 GB’lık model için 900 dolar olarak belirlendi. Ancak elbette farklı ülkelerde bu fiyatlar farklılaşacak, çünkü ülkelerin uyguladıkları gümrük vergileri ve çeşitli vergiler de bu fiyatların üzerine eklenecek.

Bu nedenle de dünyanın pek çok ülkesinde iPhone 16’ların fiyatları farklılaşıyor. Buna göre 128 GB’lık iPhone 16, dolar bazında hesaplandığında, dünyada şu fiyatlara satılacak:

  • Türkiye: 1.909 dolar
  • Brezilya: 1.396 dolar
  • Macaristan: 1.112 dolar
  • Norveç: 1.112 dolar
  • İsveç: 1.110 dolar
  • Danimarka: 1.110 dolar
  • Finlandiya: 1.103 dolar

Peki, ABD’de 1.099 dolara satılacak 256 GB’lık iPhone 16 Pro Max, Dünyada hangi fiyatları görecek?

  • Türkiye: 2.936 dolar
  • Brezilya: 2.238 dolar
  • Hindistan: 1.725 dolar
  • Danimarka: 1.701 dolar
  • İsveç: 1.690 dolar
  • Norveç: 1.668 dolar
  • Macaristan: 1.668 dolar

Anlaşıldığı üzere dünyanın en pahalı iPhone’ları Türkiye’de satılacak. Ancak Danimarka ve İsveç gibi Avrupa ülkelerinde dahi ABD’nin ihraç ürünlerine koyulan gümrük vergisinin dikkat çektiğini gözden kaçırmayalım.

Ayrıca Apple’ın sunduğu ürünler ve hizmetler için istediği bu fiyatlar sadece Türkiye’de değil, ABD’de bile fazlasıyla yüksek. Rakiplerinin sunduğu ürünler bazı noktalarda daha başarılı olmasına rağmen daha düşük fiyat etiketine sahipken, aslında Apple’ın yüksek fiyat politikasıyla piyasadaki teknoloji fiyatlarını yukarı çekmesiyle, rakipler için de daha yüksek fiyat etiketleri koyabilmesinin önünün açıldığını, dolayısıyla tüm tüketicilerin Apple’ın yüksek fiyatlarından zarar gördüğünü de düşünüyoruz…